Yıllar
önce, 1970’li yıllarda, Mekteb-i Mülkiye’de (AÜ-SBF) memleket meselelerini
tartışırken sık sık; “Önce dünyayı anlamak lazım. Sonra Türkiye’yi tahlil etmek
kolay” denirdi.
Günümüzün
küreselleşen dünyasında, özellikle
ekonomide yaşananları anlamanın önemi eskisine oranla birkaç kez daha arttı.
Bugün ekonomik ilişkileri, enerjiyi, finansı, emtiayı, mal ticaretindeki gelişmeleri
çözmeden uluslararası ilişkilileri anlamak, politika üretmek neredeyse imkânsızdır.
Böylesi
iddialı bir söylemde ulunmamın ana nedenlerinden birisi, günümüz dünyasında sermaye ve mal oldukça geniş bir serbestlik içinden
hareket edebiliyor. (Emek için tam tersi bir durum söz konusu). 1990
sonrasında yaşanan gelişmelerin bir sonucu olarak sermeye sınır tanımaz hale
geldi. Teknolojik gelişmelerinde yardımıyla dakikalar içinde dünyayı dolaşıyor.
Sabah Tokyo’da, Hongkong’ta Singapur’da işlem gören para, öğlen Londra’ya,
akşam da New York’a transfer ediliyor.
Dünyada
para hareketlerini daha iyi anlatabilmek için birkaç rakam vermek isterim.