Ah
bir bilsem. (Bilsem her işi bırakır döviz alır satarım)
Bu
işin uzmanları var. Onlar kısa vadeli iniş çıkışları tahmin edebiliyorlar. Bu
tahminleri doğrultusunda para kazanıyor veya kaybediyorlar. İşleri çok kolay
değil.
Ancak,
özellikle bizdeki gibi dışa tamamen açık ekonomilerde doların geleceği, doğal
olarak, sadece iç dengelerle belirlenmiyor. Asıl belirleyici olan doları basan
ABD’nin dengeleri. Her egemen ülke gibi onlar da kendi çıkarlarına bakarak
karar alıyorlar.
Amerikan
ekonomisinin yakın gelecekte yaşaması olası gelişmelerin FED’in faiz yükseltme
kararında etkin olacağını söylemek gereksizdir sanırım.
Siz
bakmayın FED’in açıklamalarındaki, “dünyadaki ekonomik gelişmeler” laflarına.
Orada söylenmek istenen şey özetle şöyle: ABD’li yatırımcıların içerde ve
dışarda para bağladıkları trilyonlarca dolarlık, faize dayalı türev ürünleri
var. Faiz yükselmeye başlayınca bu alanda sıkıntılar ortaya çıkıyor.
Dolayısıyla, Amerikan merkez bankası, bir yandan bu diğer yandan ucuz kredi
olanaklarını çoğaltmak, ABD Hazinesine yardım etmek için işi ağırdan almaya
çabalıyor.
Bu
resmin bir yanı.