29 Eylül 2014

Dövizde ele güne muhtaç olmamak için

Kur, özellikle Dolar, aldı başını gidiyor. İhracatçı mutlu, geliri yükseliyor. İthalatçı ve Merkez Bankası ise maliyetler ve enflasyon nedeniyle huzursuz. Enerji Bakanı bu seviyedeki kura dayanamayız, zam yapmak zorunda kalırız diyor. Çok haklı, bence geciktiler bile.

Ülkenin döviz dengesi bozuk olunca bu ve benzeri heyecanlar, tartışmalar çok normal. Vatandaşların bile güvenmediği bir yerli parayla ekonomide politika uygulamak, dengeleri tutturmak neredeyse imkânsız.

Çünkü

27 Eylül 2014

Kırılganlık göstergeleri bozuluyor

Yazılarımda, çoğunlukla, bir çalışmayı tamamen kopyalayarak yorum yapmam. Elimden geldiğince özgün olmaya çalışırım. Doğal olarak bu hiç bir kitaptan, dergiden, makaleden etkilenmediğim anlamına gelmez. Her okuduğum satırın mutlaka bir katkısı olmuştur ve olacaktır da.

Böylesi bir giriş yapmamın nedeni, aşağıdaki tabloyu çokuluslu bir banka olan Barclays’ın son raporundan tercüme ederek yazımda kullanmam.

Nedenini açıklayayım. Sıcak paranın Türkiye ekonomisindeki önemini hepimiz öğrendik. Sokaktaki insan bile dövizdeki hareketleri dikkatle takip etmeye gayret gösteriyor. İş öyle bir yere vardı ki; döviz sepetindeki değişime göre ekonominin iyiye veya kötüye gittiğini söylemeye başlayanlar var.

Dolayısıyla ekonomiye sıcak para sağlayanların bizi nasıl değerlendirdikleri beklentiler açısından hayati öneme sahip. Eğer olur da güvenleri azalır ve piyasalara döviz göndermez hatta bir de çekmeye başlarlarsa işimiz çok zorlaşır. Bunun en güzel örneğini son günlerde yaşıyoruz. Doların yükselişini durdurmak için TC Merkez Bankası yoğun bir uğraş içerisinde.

24 Eylül 2014

Bir dirhem dolar ne kadar risk örter?

Dünya karmakarışık.

Rusya Kırım’ı ilhak ediyor. Piyasalarda ses yok. Ukrayna’nın bir bölgesini Rusya’ya katmak için ayrılıkçıları açıktan destekliyor. Kimin umurunda. Sıcak para yatımcıları paralarını Rusya’dan çekip Türkiye’ye getiriyor, bizde bir bayram havası. Borsa yukarı, dolar aşağı. Afrika’da ebola virüsü yayılıyor. Binlerce insan ölüyor. Kimse aldırmıyor. İskoçya’da referandum yapılıyor, Avrupa’da siyasi dengelerin değişme riski ortaya çıkıyor, olay sıradanlaştırılıyor.

Hadi bunlar bize biraz uzak diyelim. Ya IŞID, Irak, Suriye, kısacası Ortadoğu’da bunca olay olurken, füzeler havada uçuşurken kimsenin risk değerlemesi yapmamasına ne demeli? Suriye’ye füze yağıyor, bizim piyasalar seviniyor. Sınırda yüzbinlerce insan hayatta kalma mücadelesi veriyor, sırdan bir olay gibi değerlendiriliyor. PKK barış sürecinin bittiği anlamına gelecek açıklamalar yapıyor. “Durun daha İmralı konuşmadı, bekleyin” deniyor.

Bunlar olurken yatırımcılar, “Putin’den çok Yellen’i izliyorlar”. Gözler yine FED’de ve TCMB faiz kararlarında.

“Hocam onlar eskidendi artık paradigma değişti.”

21 Eylül 2014

Refah dağılımı zenginler lehine bozuluyor

İsviçre kökenli dev çok uluslu banka UBS 2014 dünya servet çalışmasını yayımladı. Her zamanki gibi oldukça ilginç ve çok konuşulacak veriler içeriyor. Biliyorsunuz dünya zenginleri paralarını İsviçre’deki gizli hesaplarda tutuyorlar. Dolayısıyla oradan çıkan bilgiler önemli. Değişen dünya dengeleri biraz daha belirginleşiyor.

Dünya zenginleri Kuzey yarım kürede yoğunlaşmış

16 Eylül 2014

Bütçenin yapısal resmi: Vergi gelirleri faiz dışı harcamalara yetmiyor

Ne zaman bütçe rakamları açıklansa medyada bir bayram havası oluşuyor. Elde pozitif satılabilecek bir tek makro veri o kaldı da.

Sadece para piyasalarına yatırım yapan, amacı kısa vadeli yüksek getiri olan sıcak para yatırımcısı için bütçe açığına bakarak karar vermek doğru bir yaklaşım. Nasıl olsa yatırımının vadesi en fazla üç aylık. Bütçe bu sürede ne kadar değişim gösterebilir ki? Dolayısıyla açık düşükse sorun yok demektir.

Ocak – Ağustos dönemi bütçe verileri bu açıdan ele alınırsa ciddi bir soruna işaret etmiyor. Belki geçen sene ile bir karşılaştırma yapılıp, açık biraz büyümüş denebilir. Ama toplam rakam birkaç milyar lira. Korkulacak kadar büyük değil.

Hatta yılın kalan döneminde harcamalara gaz verileceğini, bugüne kadar tutulan ödeneklerin serbest bırakılacağını söyleyebiliriz. Açık rakamı belki hızla büyür ama toplamda çok önemli bir düzeye ulaşmayacağı kesin. En azından, son Torba Kanunla artacak vergi tahsilatının olumlu etkisi olacaktır.

Ancak resmin detayı biraz farklı.

15 Eylül 2014

Daha çok imam yetiştiren eğitim sistemi sonun başlangıcıdır

Bilinen bir fıkradır.

Bir avukat arkadaşına, “Bir daha dünyaya gelirsem imam olmak isterim” demiş. “Neden?” diye soran arkadaşına “Kanunları, mevzuatı hiç değişmiyor. Bir kere öğreniyorsun, ömür boyu kullanıyorsun.” diye cevap vermiş.

Bugün okullar açıldı. Milyonlarca çocuk ve gencimiz eğitim yuvalarına akın ettiler. Haberleri izlerken nedense bu fıkra aklıma geldi. İnsanların çocuklarını okutabilmek için çektikleri sıkıntıları izlemeye çalıştım.

Önce TEOG felaketi yaşandı. Yerleştirme, kayıt derken en son çocukların eğitim harcamaları velileri oldukça yordu. Bir annenin kameralara söyledikleri dikkatimi çekti. 100 liralık alış veriş için kredi kartını kullanmıştı. Umarım eşi memurdur, maaşını bugün alacaktır ve aile bütçesine büyük yük olmayacaktır.

Peki bunca derde katlanmanın amacı ne?

12 Eylül 2014

Faiz indirme tartışmasında kim haklı?

Enflasyon ve ikinci çeyrek büyümesi beklentilerden oldukça uzak gerçekleşti. Özellikle büyümede yorumcular yılsonu için tahminlerini değiştirmek için bir hikâye uydurma gayreti içerisindeler. Öyle şeyler okuyor ve izliyorum ki insanın aklı almıyor. Ekonomide tek doğru olmadığı gerçeğine sığınıp kendimi avutuyorum.

Dikkatinizi çekmiştir. Büyüme düşük gelince Merkez Bankasına eleştiriler çoğaldı ve faizleri yeteri kadar indirmediği için yanlış yaptığı söylendi. Merkez Bankası Başkanı hemen cevap verdi. “Çok hızlı faiz düşürürsek dolar fırlar” demeye getirdi.

Kim haklı?

10 Eylül 2014

Bankacılıkta eski günlere mi dönüyoruz?

Önce uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu FITCH’in açıklaması geldi. Bankaların devamlı dışarıdan borçlanarak kredi dağıttıklarına dikkat çekerek, Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) dolar dağıtımında frene basması durumunda, bizim finansal sektörün kırılganlıklarına dikkat çekti.

İlginçtir, ne borsa ne de diğer finansal piyasalar haberi pek dikkate almadılar.

Yanı sıra başta siyasetçiler olmak üzere bazı kamu yetkililerinin bir katılım bankası hakkında söylem ve uyarıları duyulmaya başlandı. Alenen bir bankanın kapatılması hakkında görüşler ortalıkta konuşulur oldu.

Yine ilginçtir, ne yargı ne de piyasalar buna bir tepki vermedi Piyasaların oportünist tavrı onların “fıtratında var”. Dolayısıyla anlamak kolay. Ama hem BDDK hem de yargının devreye girip, ilgililer hakkında işlem yapmaması pek anlaşılabilir bir tavır değildi.

Sonrasında Ziraat Bankası’nın New York şubesinde FED’in kara para soruşturması başlattığı şeklinde duyumlar çıktı. Habere kimi yalan dedi, kimi ciddiye almadı.

Bunlar yetmezmiş gibi, son günlerde sosyal medyada 10 bankanın sorunlu olduğu ve BDDK’nın işleme hazırlandığı yazıldı.

3 Eylül 2014

Hükümet bu kadar çok kamu yatırımına finansman nereden bulacak?

62. Hükümet Programının ilk dikkatimi çeken bölümlerinden birisi kamu yatırımları oldu. Programa göre; “2002-2013 döneminde toplam olarak 451,4 milyar doları kamu yatırımı, 1,8 trilyon doları özel yatırım olmak üzere toplam olarak 2,2 trilyon dolarlık sabit sermeye yatırımı gerçekleştirilmiş.”

Özel yatırımları bir yana koyalım. Eski bir Hazineci olarak kamu yatırımlarını ve finansmanını takip ediyorum. Bu bağlamda Kalkınma Bakanlığı’nın her yıl bütçe ile yayımladığı Genel Ekonomik Hedefler ve Yatırımlar raporlarını bir kez daha inceledim. Aşağıdaki tabloyu hazırladım.

Son on bir yıllık yatırım toplamı ne kadar?

2 Eylül 2014

Haneler küçülüyor en çok kira gıda ve ulaştırmaya para harcanıyor

TÜİK 2013 yılı Hanehalkı Bütçe Araştırmasını (HBA) yayımladı. 2002 yılından bu yana yayımlanan HBA yıllar itibariyle önemli bilgiler içeriyor. Her ne kadar ekonomideki çok yaygın kayıt dışılık nedeniyle ankete verilen cevapların ne kadar güvenilir olduğu sorgulanabilir olsa da tarihsel bir veri serisi oluşturduğu için dikkatle izlenmesinde büyük yarar var.

Bu bağlamda önemli gördüğüm bazı gözlemleri sizlerle paylaşmak istiyorum.