Büyüme verileri
piyasalarda nedense beklendiği kadar etki yaratmadı. Üçüncü çeyrekte 11,06
büyüme yakalayan bir ekonomide para ve sermaye piyasalarının daha olumlu tepki
vermesi beklenirdi.
Önemli olan
büyümek, Çin’i, Hindistan’ı bile geride bırakmaksa hedefe ulaşılmıştır. İlla
bardağın dolu tarafına bakalım diyenler için bu yeterli olabilir.
Ancak herkes
aynı görüşte değil. Anlayabildiğim kadarıyla, uzmanlar bu büyümenin baz etkisi, vergi indirimi, Hazine garantili KGF
desteği, bol kepçe dağıtılan KÖİ garantileri, hızlı borçlanma ve sıcak para
destekli olduğunu görüyorlar. Ve istihdam yaratmayan, inşaat, ithalat ve
tüketim ağırlıklı bu durumun ne kadar daha sürdürülebilir olduğu konusunda kafaları
karışık.
Konunun
aydınlanmasına katkı koymak adına aşağıdaki
tabloyu hazırladım. Geçen yıl ile bu yılın verilerini bir araya getirdim ve
değişimlerini hesapladım. Tamam, çok
farklı iki dönemi karşılaştırmak çok sağlıklı olmayabilir. Ama büyümenin nasıl
bir ekonomik ortamda olduğunu, etkilerini biraz daha yakından görmek istedim.
Karşılaştırma
yaparak konuya bakalım.