Bir haftadır ekonomide yaşananları anlamak
kolay değil. Bazıları dış güçlerin seçimleri etkilemek istediğini iddia ediyor.
Olaya bu zaviyeden bakınca, anlamak ve anlatmak kolaylaşıyor.
Evet, her teknik ve ekonomik olayın
mutlaka bir politik yanı vardır. Ama siyaset teknik gelişmelerin neresinden
sonra etkendir? Bunu çok iyi değerlendirip, kararları ona göre almak önemlidir.
Yaşadıklarımızın tek nedeni var: Sermaye hareketlerinde tam serbestlik ve
ekonominin aşırı dolarize olması. Bu bir haftalık bir olay değil.
Ağustos 1989’tan başlayan ve 2009’dan sonra hızlanan bir gelişme.
İşin siyasi değerlendirmesini
ilgilerine bırakıp, teknik yanını anlamaya çalışalım. Bunun için yerlilerin yılbaşından
bu yana hızlanan döviz talebine bakmamız lazım.
Şirketlerin döviz almasının nedeni, dış borç taksitlerini ödemek ve
ithalat yapmak.
Peki, hanehalkının döviz talebi neden artırdı? Bunun bir açıklaması düşen
mevduat faizleri olabilir. Enflasyonun altına düşen mevduat faizlerinden
hoşlanmayanların paralarını dolara, Euro’ya yatırdığı söyleniyor.
Öte yandan hanelerin artan döviz
talebini karşılamak için bazı bankaların, piyasaya yoğun döviz arz ettikleri konuşuluyor.
Böylelikle kısmen dizginlenen döviz talebinin devam edeceğini gören
spekülatörlerin, swap işlemleri aracılığıyla dövize talebi daha da tetikleri
iddia ediliyor.
Olabilir. Ben hareketin ilk
başlangıcı olan hanelerin döviz talebine biraz daha geriye giderek, farklı bir
açıdan bakmak istiyorum.
Aşağıda sizler için bir tablo hazırladım.