Biz Ankaralılar helikopterden
mermi, füze atıldığını 15 Temmuz gecesi gördük.
Oysa gelişmiş
ekonomilerde, örneğin Japonya’da, iktisatçılar ve siyasetçiler helikopterden
para atılmasını tartışıyorlar.
Sakın “Japonya’dan
bize ne” demeyin. Eğer onu diğer büyük
merkez bankaları da izlemeye kalkarsa dünyada yeni bir döviz bolluğu dönemi başlar.
Sonunda biz de nasibimizi alırız. Ekonomi biraz olsun rahatlar.
“Helikopter para”
özünde bir tür parasal genişleme. Çok
bilinen niceliksel genişlemeden (quantitative easing - QE) en belirgin farkı şu:
QE’de merkez bankaları hazine kağıtlarını satın alırlar. Ancak vadesi
geldiğinde hazineden paralarını isterler. Yeni kağıt alarak kamuyu desteklemeye
devam ederler.
Parayı alan kamu, ya
vergi düşürerek ya da insanların/şirketlerin cebine doğrudan para koyarak
harcamaları büyütmeye yönelir. Fiskal genişlemeye gider. Harcanabilir gelirleri
artan şirketler/aileler harcamaya, talep yaratmaya başlarlar. Ekonomi ivme
kazanır. (Bu arada maliye politikalarının ekonomik büyümenin esası olduğunu
hatırlamakta yarar var.)
Helikopter para tartışmasının
arkasındaki en büyük neden, ekonomilerin bunca parasal genişlemeye karşın
harekete geçememesidir. Bazı iktisatçılar bunun nedeninin, gelişmiş ülkelerdeki
bankacılık sektörünün içinde bulunduğu sıkıntılı duruma bağlıyorlar. Piyasaya
para veren merkez bankalarının, sorunlu bankacılık kesimi nedeniyle,
hedeflerine ulaşamadığını düşünüyorlar.
Nedeni ne olursa olsun,
helikopter paranın bizim gibi dış borcu
yüksek, sermaye hareketlerinin bu kadar serbest olduğu ekonomilerde uygulanması
neredeyse imkansız. Çünkü piyasaya çıkan paranın büyük kısmı harcama,
üretim yerine dövize yönelince kurda yaşanacak sıçrama, tüm ekonomik dengeleri
yerle yeksan edebilir.
Dahası, Japonya’da deflasyon, fiyatların düşüşüne
karşı alınan önlemin etkisi bizde tam tersi olur. Zaten yüksek olan enflasyon,
daha da artabilir. Zimbabve’de Venezüella’da yaşanan hiper enflasyona benzer
gelişmelerin yaşanması durumunda, faizler de yukarı doğru hareket edecektir.
Böylelikle yatırımların finansman maliyeti yükselecek ve büyümeyi tetiklemek
amacıyla başlatılan hareket tam tersi bir etki yaratmış olacaktır.
Ancak helikopter paranın
dünyada yaygın uygulama olanağı bulması halinde kur dalgalanmalarının başlaması
da kaçınılmaz olacaktır. Bollaşan paralar değer kaybederken diğerleri değer
kazanacaktır. Yerli parası değer kazananların dış ticaret dengeleri bozulmaya
başlayınca onlar da yerel paranın değerini etkileyecek önlemler almak
isteyeceklerdir. Sonuç yeni bir kur
savaşı olacaktır.
Yani zaten henüz
krizin etkilerini atlatamayan, yapılması gereken yapısal reformları yapmaktan
sürekli kaçınan ekonomiler, yeni ama daha derin bir sorunla karşı karşıya
kalabilirler.
Hatırlatmamda yarar
var; “gökten para yağar bize de düşer”
diyerek şemsiyelerimizi ters açıp beklemenin zamanı değil. Yaşananlardan
ders çıkarıp acil harekete geçmenin tam zamanı. Yoksa şemsiye sorun olur.
Şemsiye kapalıyken içimizde sorun olmayabilir ama içimizde açılırsa söylediğiniz gibi büyük sorun olur...
YanıtlaSil