27 Ağustos 2015

Kur artışı kamu borç stokunu da olumsuz etkiliyor

Hazine 2015 yılının ilk altı aylık borç stoku verilerini yayınladı. Kısa özet şu: Çok endişe edilecek bir değişim yok.

Ancak hatırlamakta büyük yarar var: Kamu yatırımları başta olmak üzere birçok harcama bütçe dışına çıkarıldığı için bütçe açığı çok artmayınca sonuç böyle oluyor. Diğer bir deyimle, kamu borç stokundaki artış, kamunun gerçek borç yükünü göstermekten gittikçe uzaklaşıyor. Çünkü, hazine garantileri, borç üstlenim anlaşmaları gibi 120 milyar liradan fazla tutara ulaşan koşullu yükümlülükler bu rakamlara dahil değil.

Yine de rakamlara biraz daha yakından bakmak gerekiyor. Tablo kullanıp sizleri rakamlara boğmak istemiyorum.

21 Ağustos 2015

Yedi köyün delisi bir araya geliyor

Bu günlerde ekonomi yazmak çok zor.

Her gün gelen şehit haberleri, ülkenin bir bölümünde yaşanan akıl dışı olaylar. Bu olaylara bakarken hala daha sekter ve taraflı bakanlar. “Çözüm süreci” diye başlayan gelişmelerin, işi daha da çözümsüzlüğe doğru götürmesi. PKK’nın yolarda menfezlere tonlarca bomba yerleştirmesine, bölgedeki belediyelerin üstüne asfaltlama atarak yardım ediyor iddiası.

Aklım almıyor.

Ancak bir yandan da hayat devam ediyor.

12 Ağustos 2015

Kamu yatırım yapmalı mı?

Arz yanlısı iktisatçılar kamunun harcama yapması için daha çok vergi toplaması gerektiğini söyler ve tüm kamu harcamalarının sınırlanmasını isterler. Keynes taraftarları ise kamu harcaması olmadan ekonomide tam kapasiteye (tam istihdama) ulaşılmasının zor olduğunu ileri sürerler.

Bana göre devlet ekonomiyi düzenlemeli ve denetlemeli ama günlük işlere müdahale etmemelidir. Bu harcama, yatırım yapmayacağı anlamına gelmez.

Tartışmaya Türkiye deneyimden yola çıkarak açıklık getirmeye yarayacak bir çalışma, Merkez Bankası’nın son Enflasyon Raporunda yayınlamış. Kamu harcama çarpanı (mali çarpan) incelenmiş. Çalışmada, “Kamu harcama çarpanı, kamu harcamalarında meydana gelen bir birimlik dışsal değişimin milli gelir üzerinde meydana getirdiği etki olarak tanımlanıyor.”

Çalışmanın en ilginç yanı hangi harcamanın milli gelire ne kadar etki yaptığını içeren bölümü. Tahmin edeceğiniz gibi milli gelire en çabuk etki yapan kamu harcama türü yatırımlar. Bir birimlik yatırım harcamasının etki çarpanı 2,1 (Etki çarpanı kamu harcamalarında meydana gelen bir birimlik artışın milli gelir üzerindeki ilk etkisini belirler). Maksimum çarpan ise 3,6 (Maksimum çarpan zaman içerisinde mali çarpanın aldığı maksimum değeri temsil eder). Yani kamu100 liralık yatırım yapınca milli gelire 210 lira etki yapıyor. Maksimum etki ise 360 lira oluyor. Kamu tüketimi için etki çarpanı rakamı 1,4; maksimum çarpan ise 1,9.

8 Ağustos 2015

Borç kıskacındaki ekonomide seçim değil geçim zamanı

Geçenlerde gazetelerde icra takibine düşen kredi borçlularının sayısının 2,5 milyon kişiyi geçtiği haberi vardı. Sadece 372 bin kredi borçlusu bu yılın ilk altı ayında borçlarını ödeyememiş mahkemelik olmuş.

Bu tür haberler ne kadar sıradanlaştı değil mi? Neden bu kadar kanıksadık, neden hiç şaşırmıyoruz?

Halbuki bunlar yaklaşan ekonomik sıkıntıların öncü göstergeleri.

Konuya biraz daha yakından bakmak adına kısaca dünyadaki duruma bir bakalım. Özellikle 1990’ların başından sonraki yıllarda hane halklarının borçluluğunda, önceki yıllara oranla hızlı bir artış oldu. Dünyada bankalaşma ve finansal piyasalar hızla gelişti. Bankacılık klasik mevduat/kredi ilişkisinden çıktı.

Önce kamuya borç verme yaygınlaştı sonra şirketlerin yanı sıra haneler borçlanmaya başladılar.

Devletlerin piyasadan borçlanması bankaların aktif yapılarını değiştirdi. Kamu kağıtları önemli gelir kapılarından birisi oldu. Bununla beraber hane halkları da önce konut ve otomobil ardından tüketici kredisi ve kredi kartları ile bankalara borçlandılar.

3 Ağustos 2015

TCMB’nin “Sadeleştirme” politikasının zamanlaması manidar!

Merkez Bankası Başkanı Sayın Erdem Başçı son Enflasyon Raporu toplantısında, faiz koridoru uygulamasından ortodoks politika seçeneğine geçişin sinyallerini verdi. Önümüzdeki günlerde açıklamayı düşündükleri teknik bir çalışma sonrasında, piyasa aktörlerinin görüşlerini de alarak, “tek politika faizi” uygulamasına yönelebileceklerini söyledi.

Aslına bakarsanız, yerli malı faiz koridoru uygulaması, özellikle, yabancı yatırımcılarca pek beğenilmemişti. Ama sonraları aşırı döviz dalgalanmalarına karşı, kısmen de olsa, etkili olabildiği görülünce eleştirilerin dozu azaldı.

Ama Hazine tahvillerine yatırım yapanlar alt ve üst bant uygulamasına göre pozisyon alamadılar. Onlar genellikle üst bandı referans alarak işlem yaptılar. Zaman zaman zarar ettiler ve yabancılar son aylarda sabit getirili tahvilleri satmaya başladılar.