Değerli gazeteci kardeşim
Sefer Yüksel’in Habertür’teki
haberini okuyunca, geçirdiğim vertigo atağından kaynaklanan başımın dönmesi,
biraz daha arttı.
Habere göre; Kredi
Garanti Fonu (KGF) kefaletiyle verilen kredilerin toplamı 140 milyar lira olmuş.
Alınan kredilerin bir kısmı amacına uygun olarak yatırımlar için kullanılmış.
Bankacılılara göre; alınan kredilerin önemli bölümünün arsa alımına, lüks
arabaya, ofis yeri satın alınmasına harcanmış. Hatta bazıları para fazla geldiği
için bir bölümünü başka bankaya mevduat olarak yatırmışlar. Bazı firmalar da
daha önce aldıkları KMH (Kredili Mevduat Hesabı) ile rotatif kredilerini, KGF kefaletine
haiz kredileriyle kapatmışlar. “Bankacılar, şu ana kadar kullandırılan
kredilerin yüzde 30’unun yeniden yapılandırma ve kredi kapama için kullanılmış
olabileceğini tahmin ediyor”.
Bu garabet durumu açıklayabilmek
için, önce kısaca kredinin ne olduğunu sonra da neden Hazine garantisinden
bahsettiğimi açıklamaya çalışacağım.