Son günlerde iki önemli veri
yayımlandı.
İlki TÜİK’in büyüme rakamlarıydı.
Ne yazık ki, rakamlardan çok
teknik dayanakları tartışıldı. Akademisyenler ve işin deneyimli uzmanları,
rakamların tutarlılığını artırmak için yapılması gerekenleri, özenle kamuoyunun
bilgisine sundular.
Bunları şimdilik bir yana
koyarsak, 2016 yılındaki yüzde 2,9’luk büyüme oranına en çok katkıyı
sağlayanlar arasında özel tüketimi ve kamu harcamalarını sayabiliriz.
Hanehalkının tüketimini
tetikleyen faktörlerden birisi, geçen yılbaşında yapılan asgari ücret
artışları. Bir de bireysel kredilerdeki artışların etkisi var. Diğer bir
deyimle, harcamalar en çok gelir artışlarıyla değil borçlanmayla finanse edilmiş.
Diğer veriler IIF (Uluslararası Finans Enstitüsü)’ne ait. Dünyadaki borç artışına dikkat çekiyor. Dünyada 1996
yılında 63,5 trilyon dolar olan toplam borçlar, 2016 sonunda 216 trilyon dolara ulaşmış. Devasa değişim. Artış hızı
en yüksek olan alan, yükselen piyasa ekonomilerindeki reel sektör şirketleri.
Ardından gelişmiş ekonomilerdeki kamu otoriteleri geliyor.