Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı,
hazırlıklıları uzun süredir devam eden 2014-2023 Ulusal İstihdam Strateji (UİS)
dokümanını, 30 Mayıs 2014 tarihli resmi Gazete ‘de yayımladı. Benim bildiğim
kadarıyla bu kadar uzun süreyi kapsayan bir strateji belgesi ilk defa
hazırlanıyor.
İçeriği üzerinde ben dahil her kesimin ve
kişinin eleştirisi olabilir. Ama
ekonominin en can alıcı konusunda şeffaflık ve hesap verebilirlik adına
böylesine kapsamlı çalışma yapanları kutlamak lazım. Bundan sonra sıra UİS
beğenmeyen dernek, sendika, üniversite, muhalefet partileri ve diğerlerine
geldi. Görüş belirttik dinlenmedik demek yerine alternatif strateji
yayınlamalarında yarar var.
Gelelim
UİS’nin eksiklerine
Belge
bir bütün içinde hazırlanmamış. Büyüme ve sanayileşme stratejilerini Kalkınma
Planlarına ve Orta Vadeli Programlara bağlamış.
Bu yaklaşım belki bir yere kadar çözüm gibi görünebilir. Ama en son Kalkınma
Planı 2018 yılına kadar olan dönemi kapsıyor. O da ağırlıklı olarak büyüme ve
sosyal politika ağırlıklı. Sanayileşme üzerine böylesine uzun vadeli bir
doküman henüz yok.
İstihdam konusundaki sorunlarının
çözümünün temeli eğitim. UİS eğitim konusunda bazı değerlendirmeler yapmış. Bir
eylem planı listesi de sunmuş. Ama
bunların son 12 senedir neden yapılamadığı konusuna hiç değinmemiş. Bu
durumda söylem ve eylem arasındaki niyet bağı sorgulanır olmuş. Bu güne kadar
olduğu gibi, eğitimde hep nicel sayılardaki artış öne çıkarılmış. Asıl sorun olan nitel yetersizliklere ve
çözüm önerilerine yer verilmemiş.
Daha önemlisi, her geçen gün büyüyen
yüksek eğitimdeki sorunlar geçiştirilmiş. Örneğin, her yıl on binlerce mezun veren iktisat, maliye, işletme, kamu
yönetimi, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler mezunlarına nerede ve nasıl iş
bulunacağı UİS de yok.
Diğer bir konu, örneğin istihdamda fırsat
eşitliği gibi çok önemli bir konuya yer verilmiş. Doğrular söylenmiş. Ama basında sık sık yer alan,
milletvekillerinin bakanlara, müsteşarlara gönderdikleri işe alım listeleri
konusunda en ufak bir özeleştiri ve/veya böylesi eylemleri önleyici politika
önerisi yapılmamış.
Esnek
çalışma - Bir IMF önerisi
UİS’nin
üzerinde uzun uzun durduğu bir tanım var “esnek çalışma -
güvenli esneklik”. Bu emek
piyasalarını yakından takip edenler için çok bilinen bir tanım. Özellikle 2008
Küresel Krizinden sonra sanayileşmiş ülkelerde işsizliğe çözüm için
yaygınlaştırılan bir politika seçeneği.
Benzeri
bir öneri son Türkiye 4. Madde Konsültasyonu Raporunun 26. Sayfasında da yer alıyor.
(http://www.imf.org/external/pubs/ft/scr/2013/cr13363.pdf)
Anlaşılan hükümette bu yaklaşımı benimsemiş olmalı ki, konu UİS’de bu kadar geniş bir şekilde ele alınmış.
Kadının
yine yeri yok
Bilindiği gibi emek piyasamızın en büyük
sorunu işgücüne katılım. Çalışma çağındaki nüfusun yarısı çalışıyor. Kadınların sadece dörtte biri çalışma
hayatında. Onun da çoğu tarım kesiminde ve hizmet sektöründe. Tarımda
çalışanların ne kadar işçi sayılabileceği ortada.
Bana
göre böylesi bir strateji dokümanın çoğunluğu kadınlara, onların istihdam
sorunlarına ve çözüm yollarına ayrılmalıydı.
Hiç yok demiyorum. Fırsat eşitliği başlığı altında gençler ve engellilerle
beraber kısa bir bölümde yer verilmiş. Bazı politika önerileri de var.
Ancak
kadının üretime katılması, çalışma hayatında daha geniş bir biçimde yer alması
emek piyasası ve kalkınma için çok önemli.
Çalışmayan sadece tüketen kadın tasarruf
yetersizliğine ve cari açığa katkı yapıyor demektir. Dolayısıyla böylesi
bir dokümanda eğitimden başlayarak kreş ve esnek çalışma gibi konuları da
içerecek şekilde daha geniş bir şekilde ele alınması gerekirdi.
Bazı eksikliklerine rağmen yine de
unutmamak lazım. Bu bir Bakanlar Kurulu Kararı, değişmez değil. Şimdi sıra
alternatif önerilerde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder