Siyasetçiler ekonomik büyümenin
seçmenin oy tercihlerinde önemli etken olduğuna inanırlar. Seçim zamanı
gelince, yol şartları ne olursa olsun kamyonun gazına basarlar.
Son referandum ve erken seçim
söylentileri, tekrar gaza basıldığını gösteriyor. Bu ortam, artan bütçe açığında,
cari açıkta ve finansal sektörde (makro ihtiyari tedbirlerde) gevşeme işaretlerini
çoğaltıyor.
Bu bağlamda, önce konut ve
beyaz eşyada KDV ve ÖTV indirimleri geldi. Ardından istihdam teşvikleriyle
vergi ve SGK ödemelerini kamu üstlendi. Kamuya elaman alımına hız verildi.
Vergi ve SGK alacakları birkaç ay aradan sonra yeniden yapılandırıldı.
Yanı sıra büyümenin motoru olan
borçlanmanın yavaşlamaması için Kredi Garanti Fonu’nun (KGF) kapsamı genişletildi.
Sonrasında bankaların özkaynak hesaplama yöntemi değiştirildi, tahsili gecikmiş
alacaklardan kalan gayrimenkullerin sermayeye eklenmesine izin verildi. Son
olarak, birden fazla tüketici kredisi borcu olanların sorunlu kredileri için,
bankaların ayırması gereken karşılıklarda yumuşamaya gidildi.
Finansal sektördeki gevşemeleri
şimdilik bir kenara bırakalım.
Bütçenin ilk altı aylık
performansına bakalım.