Başlık
bana ait değil. Benzerini ABD gazetelerinde görebilirsiniz.
Dünya,
Panama Belgeleriyle meşgul. Adı ortaya dökülenler buz dağının sadece üst kısmı.
Yazılanlardan anlaşıldığı kadarıyla, devasa bir bilgi kütlesinin suyun altına
kalan bölümüne ilişkin bilgiler gelecek.
Kanımca
bundan gayrı, offshore hesabı açtırıp vergiden kaçma gibi işler artık eskisi
gibi kolay olmayacak. Olaya neresinden bakarsanız bakın, siyasetçiler ve
bürokrasi yeni kurallar ve düzenlemeler üzerinde çalışacaklar. Bazıları kendi
istekleri ile yapmasalar bile, uluslararası kuruluşların alacakları kararlara,
yapacakları düzenlemelere uymak zorunda kalacaklar.
Ne
demek istediğimi, yine Amerika kıtasından başka bir örnekle açıklayayım.
New
York Güney Bölgesi Hâkimi Thomas Griesa’nın 2012 yılında, Arjantin dış borçları
ile ilgili olarak aldığı bir kararın sonucu, geçen günlerde açıklandı.
Konu
aslında eskilere, 2001 Krizine kadar
gidiyor. Derin krize giren Arjantin 132 milyar dolarlık dış borçlarını
ödeyemiyor. Borçlarının yeniden yapılandırılması için kreditörlerle
görüşmeye başlıyor. Alacaklıların büyük çoğunluğu, yüzde 93’ü, alacaklarının neredeyse üçte birlik bir kısmına razı
olup şartları kabul ediyor, borçlar yeniden yapılanıyor.
Ama
küçük bir grup ABD’li “Akbaba Fonu” New
York’ta mahkemeye gidiyor. Hâkim Arjantin’in uluslararası piyasalarda iş
yapmasını engelleyecek kararlar alıyor. Olay o kadar yayılıyor ki, Amerikalılar
bir Arjantin gemisine Gana’da el koymaya kalkıyor.
Sonunda
konu ABD Anayasa Mahkemesi’ne kadar
götürülüyor. Yüksek mahkeme yerel mahkemenin kararını onaylıyor. Amerikan
finans şirketlerine, alacaklarından vazgeçmelerinin doğru bulmadığını söylüyor.
O şirketlere para yatıran ABD vatandaşlarının
çıkarını koruduğunu düşünüyor.
Bu
arada, borç konusunda yıllardır Amerika’ya direnmeye çalışan Peroncu Arjantin
yönetimi değişiyor. Yerine sağcı bir
başkan geliyor. Arjantin’inin yeniden piyasalara açılmasının,
borçlanabilmesinin gerekli olduğunu söylüyor. Sonunda Arjantin devleti, New York mahkemesine dava açan “Akbaba
Fonları” nın isteklerini kabul ediyor. 4,6 milyar dolarlık “fidyeyi” ödüyor. Ve
dünya piyasalarında işlem yapma özgürlüğüne tekrar kavuşuyor.
Sakın
bunca kargaşa bu kadar para için miymiş demeyin. Bu karar çok ama çok önemli.
Bundan
böyle olası bir kriz zamanında, ülkeler
dış borçlarını yapılandırmaya karar verdikleri zaman ABD mahkemesinin bu kararı
her zaman karşılarına çıkacak.
Birleşik
Krallık ve Belçika benzer uygulamalar için yola çıkmışlar bile. Çok geçmeden
diğer ülkeler de aynı uygulamalara başlarlar.
Kısacası,
dünya artık eski dünya değil. Değişiyor.
21. YY çok farklı olacak. İster gönüllü ister zorla hepimiz değişimi
kabullenmek zorunda kalacağız. Ne sıcak paracılar eskisi kadar rahat
olabilecekler ne de borç alanlar. “Nasıl olsa yeniden yapılandırırız.
Düzenleyici otoriteler de yardımcı olur.” benzeri anlayışları çok arayacağız.
Dahası
dünya servetinin çoğunu elinde tutan “yüzde bir” eskisi kadar rahat olmayacak.
Yeni şartlara uyum
sağlayacak düzenlemeleri ve kurumları ivedilikle hayata geçiremezse, kapitalizm
derin bir krize bile girebilir.
Türkiye’de
siyaset yapanlar ve ekonomide karar alma mekanizmalarında olanlara bir önerim
olacak. Hemen oturun sıcak paranın ve dış borçların, özellikle özel sektörün
borçlarının durumuna bir kez daha yakından bakın. Gerekli hazırlıklara
ivedilikle başlayın.
Ne oldu;gariban Arjantin halkı parayı ödedi,siyasiler yaptığı ile kaldı.
YanıtlaSiltekeller kazanır halklar öder
YanıtlaSil