Hazine
Müsteşarlığı, kamu kurum ve kuruluşlarının kamu bankalarında tuttukları mevduat
ile satın aldıkları kamu borçlanma kâğıtları bilgilerini aylık olarak yayımlıyor.
Aşağıdaki
tabloda da yer alan verilerden öğrendiğimiz kadarıyla kamu kuruluşları Mart 2016 itibariyle 83 milyar lira kadar mevduat, 109
milyar lira kadar menkul kıymete sahipler.
Kaynak:
Hazine Müsteşarlığı
Görüldüğü
gibi en çok mevduat mahalli idarelere (belediyeler ve il özel idareleri) ait.
Sonra KİT’ler (kamu işletmeleri) geliyor. Ardından fonlar üçüncü sırada yer
alıyor.
Menkul
kıymetlerde ise fonlar tartışmasız birinci.
Kamunun tuttuğu menkul kıymetlerin yüzde 98’i onlarda. (Bu arada fonlar
deyince aklınıza İşsizlik Fonu gelsin.) Anlayacağınız,
toplam iç borç stokunun yüzde 25’ini tek başına İşsizlik Fonu elinde tutuyor.
Diğer bir deyimle, kamu bir yandan Hazine eliyle borç veriyor diğer yandan
İşsizlik Fonu eliyle borç alıyor.
Buna kamu bankalarındaki
87 milyar liralık kamu kâğıdı stokunu da eklediğinizde, toplam iç borç stokunun
yaklaşık yüzde 45‘lik bölümünü kamu kurum ve kuruluşlarının taşıdığı
anlaşılıyor.
Sorun
mudur? Hayır. Dünyada merkez bankalarının doğrudan kamu kâğıdı satın aldığı bir
dönemde, bizde kamunun kâğıt taşıması olağan sayılabilir.
Sadece
şuna dikkat etmekte büyük yarar var. Son yıllarda İşsizlik Fonu gelişleri, GAP
ve mesleki eğitim kursları ve katılımcılara maaş ödenmesi gibi amaçlarla
harcanmaya başlandı. İşsizlik ödemleri
ile birlikte kurslara katılım giderleri neredeyse 5 milyar lirayı geçmiş
durumda. Bu tür harcamaların çoğalması, Fonun Hazine ihalesine ilgisini
azaltacaktır.
Gelelim
mevduata.
Kamu
neden bankalarda 83 milyar lira mevduat tutar?
Rakamlar
beni eskiye, 1996 yılına götürdü. Yıllar
Refahyol (Refah Partisi + Doğru Yol Partisi) hükümeti dönemi. Başbakan rahmetli
Erbakan. Bir sonraki yılın bütçesi denk olacak diye bir niyet var.
Harcamalara kaynak aranıyor. Çözüm olarak gündeme gelen önerilerden birisi, bir
kamu havuzu oluşturulmasıydı. Fazla parası kamu kuruluşları, paralarını kamu
bankalarında açılacak hesaba yatıracak, ihtiyacı olanlar da oradan faiz
ödemeden ödünç alacaklardı.
Yukarıda
tabloda bilgileri yer alan Kamu
Hazinedarlığı o yıllardan kalmadır. Sistem teknik nedenlerden dolayı
çalışmadı. Ama 2001 öncesi dönemde büyük
görev zararı sorunları olan kamu bankalarının nakit açığına kısmen çare
olmuştu.
Şimdi
soralım. Kamu bankaları 2001 Krizinden sonra yeniden yapılandırıldı. Artık
görev zararı gibi yapısal sorunları kalmadığına göre bu kadar paranın kamu
bankalarında tutulmasının bir nedeni var mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder