3 Eylül 2014

Hükümet bu kadar çok kamu yatırımına finansman nereden bulacak?

62. Hükümet Programının ilk dikkatimi çeken bölümlerinden birisi kamu yatırımları oldu. Programa göre; “2002-2013 döneminde toplam olarak 451,4 milyar doları kamu yatırımı, 1,8 trilyon doları özel yatırım olmak üzere toplam olarak 2,2 trilyon dolarlık sabit sermeye yatırımı gerçekleştirilmiş.”

Özel yatırımları bir yana koyalım. Eski bir Hazineci olarak kamu yatırımlarını ve finansmanını takip ediyorum. Bu bağlamda Kalkınma Bakanlığı’nın her yıl bütçe ile yayımladığı Genel Ekonomik Hedefler ve Yatırımlar raporlarını bir kez daha inceledim. Aşağıdaki tabloyu hazırladım.

Son on bir yıllık yatırım toplamı ne kadar?

Tablodan da görüleceği üzere; 2002-2013 yılları arasında kamu kesimi toplam 461,7 milyar liralık sabit sermaye yatırımı yapmış. Merkezi hükümet, belediyeler, KİT’ler, SGK ve fonların toplam olarak yaptıkları yatırım harcaması bu kadar. Bu rakamlara yatırımlar sırasında ödenen personel ücretleri de dâhil. Eğer onları çıkarırsanız toplam rakam 426,6 milyar liraya düşüyor.

Programdakilerle farklılık olmaması için rakamları dolara çevirmem gerekiyordu. TC Merkez Bankası’nın veri sitesinden yıllık ortalama kurları aldım ve ulaştığım rakam aynı dönemde toplam 295 milyar dolar. Benim rakamım ile Hükümet Programındaki fark, orada günlük kurlarla hesap yapılmasından kaynaklanıyor olabilir. Ama bu yöntem farklılığının 156 milyar dolarlık büyük farkı açıklamada yetersiz olduğu kesin.

Acaba bu farklılığın nedeni, Hükümet Programı rakamlarında ihalesi yapılan ama inşaatına başlanmayan köprü, havaalanı, hastane gibi yatırımlar olabilir mi? Bu büyük farkın nedenini bulma işini uzmanlara bırakalım.

Ve dönelim önümüzdeki dönemde yapılacak yatırımlara.

Hükümet Programında; “2014-2018 dönemini kapsayan Onuncu Kalkınma Planı döneminde 250 milyar dolar kamu yatırım harcaması yapmayı planlıyoruz. Buna ilaveten Kamu Özel İşbirliği kapsamındaki projeler için de yaklaşık 100 milyar dolar harcanmasını, böylece kamu yatırımları için harcanacak tutarın 350 milyar doları aşmasını öngörüyoruz.” deniyor.

Önce rakamın büyüklüğüne bakalım. Program verilerine güvenelim ve on bir yılda 451 milyar dolar kamu yatırımı yapabilen Türkiye, 2018 yılı sonuna kadarki kısa sürede 350 milyar dolar daha yatırım yapacak. Demiri, çimentoyu nereden bulunacak benim pek anladığım bir konu değil. Ama bildiğim ve cevabını bulamadığım bir şey var: Bu yatırımlar için para nereden gelecek?

Dünyada dövizin bu kadar bol olduğu dönemde, devletin veya bankaların ucuz kaynak bulup yatırım yapması kolaydı. Ancak artık bolluğun sonuna gelindiği konusunda herkes hem fikir. Sadece zamanlaması tartışılıyor, “Sıkılaştırma 2015’in ikinci yarısında mı yoksa 2016’nın başında mı olacak?” deniyor.

Şimdi önce şunu belirteyim, bu kadar paranın bulunup bulunamayacağı tartışmalı. Hadi maliyeti neyse ödendi ve bulundu diyelim. Kaynağın pahalılaştığı ortamda devlet veya bankalar borçlanmış fark etmez, maliyeti sonunda halka yüklenecek demektir.

Amerikan emeklilerine daha fazla kaynak aktarmayalım

2 Ağustos tarihli yazımda[1]; dünya alt yapı ihtiyacının büyüklüğünden bahsetmiş ve yatırımlar için gerekli kaynağın Amerikalıların ve İngilizlerin bireysel emeklilik fonlarından karşılanması için yeni düzenlemeler gelebileceğini belirtmiştim.

Anlaşılan dışarıda bol para var diye düşünülüyor ve böylesine büyük bir yatırım portföyüyle yola çıkılıyor. Tartışmalı bir konu. Önce altyapı yatırımları için kaynak talebi bu kadar çokken biz nasıl öncelik alacağız? Diğer ülkelerin projeleriyle nasıl yarışacağız? Bunlar basit gibi görünen önemli konular.

Yanı sıra ülke riski, yatırımcı notu, cari açık büyüklüğü gibi başlıkları bir kenara koymak mümkün mü? Döviz ihtiyacı zaten yüksek olan ekonomi bir de yeni kamu yatırımları için ek kaynak bulmak zorunda kalacak.

Bunların hepsi finansman risklerini ve maliyetlerini yükseltici şeyler. Dolayısıyla bu kadar çok yatırım, kısa vadede, yurtdışındaki emeklileri biraz daha çok kaynak aktarmak demektir. Bunun sonucu da bütçeden dışarıya yüksek faiz ödeneceği için, bizim emeklilerin daha da fakirleşmesi olacaktır.


1 yorum: