OVP
nin 2000’li yıllarda mali sistemimize girmesinde, az da olsa, emeğim var.
Amacı,
reel yatırımlar için çok önemli olan üç
ekonomik değişken hakkında (kur, faiz, fiyat) yatırımcıya orta vadeli perfektif
vermek. Böylelikle istihdam yaratan yatırım yapacaklara ışık tutar.
Değişkenler
belirlenirken büyüme, cari açık, mali disiplin, para politikası gibi ana
politika alanlarında olabildiğince detaylı bilgilerin kamuoyu ile paylaşılması
amaçtır.
Bu
bağlamda 2016-2018 arsı dönemi kapsayan OVP bakalım.
Öncelikle
belirtmemde yarar var. Kur tahminleri
çok iddialı. Bu yılın ortalama dolar kurunun 2,998 lira olacağı
varsayılmış. Geçen yılın ortalaması 2,719 lira olduğuna göre, değişim yüzde
10,3 olacak. Bulunduğumuz yıla 3,04 lira ile başlayan doların belirtilen
ortlamaya gelmesi için yılsonunda dolar kurunun 3,10 lira olması lazım. Olur
mu? FED karar değiştirir yeniden parasal genişlemeye başlarsa ve/veya TCMB
faizleri uçurursa neden olmasın.
Kur
böyle ise fiyatlar nasıl acaba?
Geçen yıl % 8,2 olan TÜFE, bu yıl % 7,5’a düşecekmiş. Ancak uzmanlar, asgari
ücret ve yapılan zamların 2016’daTÜFE’ye 1,5 – 2 puan etki yapacağını
hesaplıyor. Yani, normalde yüzde 10’lar civarında olacağı düşünülen enflasyonun,
en az 2,5 puan (Yüzde 25) düşmesi hedeflenmiş. Eğer kurlar tahmin edildiği gibi
olur, gıdada radikal önlemler alınabilir ve tüketim harcamaları bıçak gibi
kısılabilirse olabilir.
Faiz konusunda OVP’de özel bir
açıklama yok. Ancak iki konuya bakarak bazı çıkarsamalar yapabiliriz.
İlki dışarıdan gelecek
sıcak para. FED’in parayı kısacağım, faizleri yükselteceğim dediği, Çin ve
diğer risklerin yükseldiği bir dönemde faizleri düşürecek olumlu bir ortamın
olmayacağı kesin.
İkincisi, içeride de kamu mali
disiplinindeki duruma bakmak lazım. Çünkü Hazine borçlanmak için piyasaya
girince faizlerde belirleyici olur. Fazla borçlanmaya başlarsa faize baskı
olacak demektir. Böyle bir durum var mı? Korkulacak bir şey olduğunu söylemek
doğru olmaz.
Ancak
yapısal sorunların derinleşmekte olduğunu belitmemde büyük yarar var. Ne demek
istediğimi özetleyebilmek için size bir tablo ve bir grafik hazırladım.
Tablo,
2015 yılı bütçesindeki, yıl başındaki program ile yılsonu gerçekleşme tahmini
arasındaki değişimi gösteriyor. Faiz Dışı Harcamalar 34 milyar lira artmış.
Seçimlerin etkisi. Peki gelirlerdeki durum ne? Toplamdaki artış 31 milyar lira.
Dikkat çeken şey buradaaki artışın çoğu diğer gelirlerden geliyor. Kısacası
geçen yıl mali disiplin adına bir şey yapılmamış. Eğer referandum yapılırsa bu
yılda aynı eğilimi göreceğimiz kesin.
Tablo: 2015 yılı
bütçe değişimleri (Milyar TL)
Aslına bakarsanız
mali disiplin 2005 yılından bu yana bozuluyor. Mali disiplinin en temel
göstergesi merkezi bütçe faiz dışı fazlasının milli gelire oranıdır. Bu
gösterge, olası bir sıkışıklık/kriz durumunda, kamunun krizin etkilerini
azaltabilecek birikimi olup olmadığını gösterir.
Grafikten
de görüldüğü gibi küresel krizin etkisiyle 2009’da bu oran sıfırlanmıştı. Daha
önce yüzde 6’lara kadar çıkabilen gösterge, kriz sonrasında 2013’te yüzde 2 düzeyine çıkmış. Sonrasında devamlı
düşüş eğilimde. Bu durum OVP süresince de devam edecek.
Bu
arada, 120 milyar liralık büyük kamu
altyapı yatırımlarının Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) programlarıyla bütçe dışına
çıkarıldığını unutmayın. Kamu garantileri ve borç üstlenimleriyle bir kriz
anında Hazine’nin üstüne kalacak bu tür koşullu yükümlülükleri çok dikkatle
izlemek gerekiyor.
Grafik: Bütçe faiz
dışı fazlasının milli gelire oranı (%)
Anlaşılan
mali disiplinden verilen tavizin ana nedeni, kamu harcamları dahil iç tüketime dayalı büyüme modeline dönüş. Yanı
sıra özel sektörün tüketimi artacakmış gibi görünüyor. Sabit sermaye
yatırımlarını kamu değil, özel sektör yapacakmış. Yapısal reformların
yatırımlara ivme kazandırması bekleniyor.
İç
tüketime dayalı büyümeye geçiş için, bütçeden
aktarılacak transferlerin ve bankalardan alınacak kredilerin harcanabilir
gelirin artmasına etki etmesi bekleniyor.
Özetle, bu OVP’nin
amacı sıcak para yatıtımcılarına “Biraz daha kalın, bizden kısa vadede faiz
yükseltmemizi istemeyin. Yapısal reformlar yaparak herşeyi orta vadede halledeceğiz.”
demek istiyor.
Kabul görür mü? Bu
yazının yazıldığı saatlerde yatırımcının kafası karışıktı.
OVP, reel sektör
yatırımcılarına da net bir mesaj veremiyor.
Tıpkı zamanında Yunan merciilerine AB kontrolörlerinin dediği gibi:Sayfa numaraları hariç hepsi palavra...
YanıtlaSil