7 Kasım 2015

Kapitalizm zorda

İktisadi doktrinler arasındaki en büyük tartışma; ekonomide kıt kaynakları hangisinin daha iyi dağıttığı, refah paylaşımını hangisinin daha adil yaptığı hakkındadır.

İki ana düşünce akımı; kapitalist ve sosyalist sistem, yüz yıldan fazla süren ideolojik mücadelede, üretim ve paylaşım sorununun çözümüne, en akılcı çareyi bulduklarını iddia etmişlerdir. Ama 1990’lı yıllara gelindiğince Sovyet sistemi çökmüş, kapitalizm, kendince, zafer ilan etmiştir.

Ancak yıllar geçtikçe, kapitalist ekonomilerin her geçen gün üretimden uzaklaştığını daha fazla finansallaştıklarını gözlüyoruz. Diğer bir deyimle, ekonomide üretimin/yaratıcılığın yerini paranın el değiştirmesi/dağıtım alıyor.

Bu gelişmenin sonucunda refah/servet dağılımı çok hızlı bir şekilde bozuluyor. Çok küçük bir azınlık servetin büyük çoğunluğunu topluyor.

Bozulmadan ne kast ettiğimi  aşağıdaki tablo özetliyor.


Credit Suisse’in 2010 ve 2015 yıllarında yayımladığı Küresel Servet Raporlarından alınan verilerle hazırlanan tabloya göre, 2015 yılı itibariyle toplam servet 532 trilyon dolar kadar. Toplam servetin yüzde 45’ine karşılık gelen 113 trilyon dolarlık bölümü nüfusun binde 7’sine (yüzde 1 bile değil), yani sadece 34 milyon kişiye ait.

2010 yılında da durum çok farklı değilmiş. 195 trilyon dolarlık servetin yüzde 36’lık bölümü, servet sahiplerinin binde 5’ine, 24 milyon insana aitmiş.

Görüldüğü gibi, son beş yılda, dünya servet miktarı yüzde 173,4 artarken, serveti olan insanların sayısı yalnızca yüzde 7,4 artmış.

Bir hatırlatma yaparak devam edeyim. İktisat teorisine göre, ekonomide kıt kaynakların dağılımına piyasa güçleri karar verir. Servetin oluşumunda en büyük etken olan refahın dağılımına ise devlet. Diğer bir yaklaşımla, hangi malın, hangi girdiyle, ne kadar üretileceği, esas olarak, piyasada belirlenir. Buna karşılık, servetin oluşumunda en büyük etken olan, vergi, teşvik, sosyal yardımlar ve diğer etkenlerle kamu tarafından yönlendirilir.

Görünen o ki, finansallaşan ekonomide bir milyon dolardan çok servet biriktirebilenlerin sayısı artmazken, birikimleri hızla artıyor. Hatta tablodan da görüldüğü gibi, orta sınıf diyebileceğimiz, 10 bin – 100 bin dolar arası serveti olanların sayısı, son beş yılda azalmış.

Dünyadaki bu bozulma, doğal olarak, merkez ve çevre ülkelerde farklı sonuçlar yaratıyor. Örneğin gelişmiş ülkelerde finansallaşmanın artması sonucu, bilgi sahibi olanlar, sermayeleri olmasa da, finans piyasalarından para kazabiliyorlar. Çalışırlarsa, bilgi üretebilirlerse kendilerine bir gelecek yaratabileceklerine inanıyorlar. Umutları var. Bu nedenle milyonlarca Müslüman Ortadoğu’dan Hristiyan Avrupa’ya göç etmek için ölümü göze alıyor.

Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde gelecek umudu çok sınırlı. Hatta çoğu zaman yok. Toplumun çok büyük bir kesimi yeterli/kaliteli eğitime, ardından bilgiye ulaşmakta zorlanıyorlar. Bu nedenle, zenginleşmenin, refahtan daha fazla pay alabilmenin en kolay yolu, çalışmak değil, kamu/siyaset üzerinden çıkar sağlamak oluyor.

Bunun sonucunda siyaset, bir yerden sonra, geleceği şekillendirmek amacıyla değil, zengin olmak ve/veya zengin yaratmak için yapılıyor. Toplumda, kamudan geçinmek, devleti soymak sıradanlaşıyor.

Sonunda iktidarda kalmak isteyen partiler; önce kamu kaynağını dağıtırken kullandıkları uygunsuz yöntemlerin ortaya çıkmaması için demokrasiden uzaklaşıyorlar. Dahası iktidarda kalış süresini uzatabilmek için daha çok kamu kaynağını dağıtmaya ve sonunda daha fazla borçlanmaya başlıyorlar.

Ta ki krize kadar.

Kriz ise servet dağılımını biraz daha bozuyor. Küçük azınlık servetine servet katıyor. Kapitalizmin kısır döngüsü devam ediyor. Bozulan toplumsal dengeler biraz daha bozuluyor. 


6 yorum:

  1. yani her zamanki gibi kumarı oynatanlar kazanıyor..

    YanıtlaSil
  2. Sayın Özyıldız, tablodaki ve yazıdaki yüzdeler hatalı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Lütfen bir daha kontrol eder misiniz?

      Sil
    2. Hata 2015-Toplam servet sütunundaki yüzdelerde. "2015 yılı itibariyle toplam servet 532 trilyon dolar kadar. Toplam servetin yüzde 45’ine karşılık gelen 113 trilyon" %21,2 olmalı.

      Sil
  3. kasa her zaman kazanır yani.servet sahipleri ne isterse o oluyor yani

    YanıtlaSil