16 Şubat 2016

Kamu-Özel İşbirliği; 345 milyar liralık koşullu yükümlülük

Dilimde tüy bitti. Yazıp duruyorum: “Mali disiplin denince sadece bütçe rakamlarına bakmayın.”

Örneğin Kalkınma Bakanlığı rakamlarına göre, bu yıl toplam kamu yatırımları 95 milyar lira olacak. Bunun 51 milyar lirası merkezi bütçe, kalanı KİT’ler, belediyeler ve diğer kamu kurumları tarafından yapılacak.

Bu açıdan baktığınız zaman bütçede sorun yokmuş gibi görünüyor.

Ama gelin Kalkınma Bakanlığı’nın yayımladığı başka bir rapora bakalım. Raporun başlığı “Dünyada ve Türkiye’de Kamu-Özel İşbirliği Uygulamalarına İlişkin Gelişmeler 2015”. Güzel, derli toplu bir özet.

AB’de Kamu Özel İşbirliği (KÖİ)’nin tanımı şöyle yapılmış: “Kamunun özel bir ortağa uzun vadeli bir sözleşme kapsamında ilgili hizmete ilişkin amortisman da dahil olmak üzere ücretlerin tamamını veya bir kısmını ödemek suretiyle maliyetin büyük bir kısmını karşılayacak şekilde ödeme yapması”.

Diğer bir deyimle, yatırım özel sektör tarafından yapılıyor ama risklerin, olası yükün büyük kısmı kamunun üzerinde.

Türkiye’de buna ek olarak bir de, gerekli şartlar oluşunca, yatırım sırasında özel sektörün aldığı dış borcun Hazine tarafından üstlenilmesi söz konusu.
Yani, şartlar zorlaşınca maliyet ve finansman risklerinin büyük çoğunluğu kamunun üstüne kalıyor.

Peki, riske konu olan yatırımların toplamı ne kadar?

Kalkınma Bakanlığı’nın raporu bu konuda, şimdiye kadar yayımlanan en detaylı verelere sahip. KÖİ kapsamında uygulama sözleşmesi imzalanan 198 projeden toplamda 81’i Yap-İşlet-Devret (YİD), 5’i Yap-İşlet, 78’i İşletme Hakkı Devri olmak üzere işletmede olan proje sayısı 164. Yapımına devam edilen toplam 34 projenin 17’si YİD ve 17’si Yap-Kirala modelli.

Yine Rapora göre; “164 projenin 2015 yılı fiyatlarıyla sözleşme büyüklüğü 43,3 milyar ABD dolarına, yapımı devam eden 34 projenin sözleşme büyüklüğü ise 72,1 milyar ABD dolarına ulaşmış olup toplam KÖİ sözleşme büyüklüğü 2015 yılı fiyatlarıyla 115 milyar ABD dolarını geçmiş bulunmaktadır.”

KÖİ kapsamındaki bazı büyük projelerin tutarları şöyle: 3. Havaalanı 14 milyar dolar, Gebze-İzmir Otoyolu 7,6 milyar dolar, Kuzey Marmara Otoyolu ve 3. Köprü 2,4 milyar dolar, Sağlık Kampüsleri 9,9 milyar dolar. Görülüğü ve bilindiği gibi projeler aslında kamu tarafından yapılması gereken altyapı yatırımları.

Kamu tarafının KÖİ’ne ilgi göstermesinin nedeni basit. Yeteri kadar kamu kaynağı olmaması ve siyasetçilerin büyük bütçe açığından ve yüksek kamu borcu oluşmasından hoşlanmamaları. 

İşin bir de finansörler tarafı var.

Böylesi uzun süreli ve sermaye yoğun projelere ucuz kaynak bulabilmek için gelişme yolundaki ülkelerin tasarrufları yetmiyor. O zaman dünyadaki toplam 108 trilyon dolarlık fon piyasasının yüzde 70’ini yöneten Anglo-Sakson bireysel emeklilik fonlarının ve sigorta şirketlerinin fon yöneticilerinin talepleri belirleyici oluyor. Onlar da kendi müşterilerinin parasını riske atmamak için alacaklarına karşılık aşırı kamu garantilerini ve üstüne borç üstlenimini şart koşuyorlar.

Son olarak bir de olası risklerin gerçekleşmesi durumunda ne olacağına bakalım.
Bilindiği gibi riskler en çok kriz ve ekonomik durgunluk zamanlarında ortaya çıkar. Örneğin köprüden geçen araç, havaalanına inecek uçak sayısına garanti verildiğini düşünelim. Ekonomi iyi iken sayıda sorun çıkmayabilir. Ama işler kötüye gidince ne seyahat eden ne de yük ve yolcu taşıyan araç sayısı isteten düzeyde kalır. Aksine azalır.

Böylesi bir ortamda KÖİ’nin özel tarafı kamuya gider ve garantilerden oluşan alacağını ister.

Teorik olarak alacakların toplamı, şimdilik, 345 milyar lira. Tabi bunun hepsi kamuya yük olmaz. Köprüden mutlaka araç geçecek, havaalanına uçak inecektir. Ama garanti verilen miktardan eksik kalan kısım ne kadar olacak o belli değil. Örneğin kriz anında sadece yüzde 10'luk yük gelse bütçe olana ek olarak 35 milyar lira daha açık verir.


Sorun da bu belirsizlikte zaten.

2 yorum:

  1. Biz ne güne duruyoruz öderiz geçer gider,önemli olan sayfa sayısını gösteren rakamın doğru olması ...Ama gün gelir hesap sorulur,o gün gelene kadar olan nesillere olur.

    YanıtlaSil
  2. Atatürk büyük adammış,T.Özal O'da büyük adammış (Kapitalizmin Türkiye'de aktifleşmesi açısından)ama RTE Ultrasüpermiş.Du bakalım nolcek?

    YanıtlaSil