Dilimde
tüy bitti. Yazıp duruyorum: “Mali disiplin denince sadece bütçe rakamlarına
bakmayın.”
Örneğin
Kalkınma Bakanlığı rakamlarına göre, bu yıl toplam kamu yatırımları 95 milyar
lira olacak. Bunun 51 milyar lirası merkezi bütçe, kalanı KİT’ler, belediyeler
ve diğer kamu kurumları tarafından yapılacak.
Bu
açıdan baktığınız zaman bütçede sorun yokmuş gibi görünüyor.
Ama
gelin Kalkınma Bakanlığı’nın yayımladığı başka bir rapora bakalım. Raporun başlığı
“Dünyada ve Türkiye’de Kamu-Özel
İşbirliği Uygulamalarına İlişkin Gelişmeler 2015”. Güzel, derli toplu bir
özet.
AB’de
Kamu Özel İşbirliği (KÖİ)’nin tanımı şöyle yapılmış: “Kamunun özel bir ortağa
uzun vadeli bir sözleşme kapsamında ilgili hizmete ilişkin amortisman da dahil
olmak üzere ücretlerin tamamını veya bir kısmını ödemek suretiyle maliyetin
büyük bir kısmını karşılayacak şekilde ödeme yapması”.
Diğer
bir deyimle, yatırım özel sektör
tarafından yapılıyor ama risklerin, olası yükün büyük kısmı kamunun üzerinde.
Türkiye’de
buna ek olarak bir de, gerekli şartlar oluşunca, yatırım sırasında özel sektörün aldığı dış borcun Hazine tarafından
üstlenilmesi söz konusu.
Yani,
şartlar zorlaşınca maliyet ve finansman
risklerinin büyük çoğunluğu kamunun üstüne kalıyor.
Peki,
riske konu olan yatırımların toplamı ne kadar?
Kalkınma
Bakanlığı’nın raporu bu konuda, şimdiye kadar yayımlanan en detaylı verelere
sahip. KÖİ kapsamında uygulama
sözleşmesi imzalanan 198 projeden toplamda 81’i Yap-İşlet-Devret (YİD), 5’i
Yap-İşlet, 78’i İşletme Hakkı Devri olmak üzere işletmede olan proje sayısı 164. Yapımına devam edilen toplam 34 projenin 17’si YİD ve 17’si
Yap-Kirala modelli.
Yine
Rapora göre; “164 projenin 2015 yılı fiyatlarıyla sözleşme büyüklüğü 43,3
milyar ABD dolarına, yapımı devam eden 34 projenin sözleşme büyüklüğü ise 72,1
milyar ABD dolarına ulaşmış olup toplam
KÖİ sözleşme büyüklüğü 2015 yılı fiyatlarıyla 115 milyar ABD dolarını geçmiş
bulunmaktadır.”
KÖİ
kapsamındaki bazı büyük projelerin
tutarları şöyle: 3. Havaalanı 14 milyar dolar, Gebze-İzmir Otoyolu 7,6
milyar dolar, Kuzey Marmara Otoyolu ve 3. Köprü 2,4 milyar dolar, Sağlık Kampüsleri
9,9 milyar dolar. Görülüğü ve bilindiği gibi projeler aslında kamu tarafından
yapılması gereken altyapı yatırımları.
Kamu
tarafının KÖİ’ne ilgi göstermesinin nedeni basit. Yeteri kadar kamu kaynağı olmaması ve siyasetçilerin büyük bütçe açığından
ve yüksek kamu borcu oluşmasından hoşlanmamaları.
İşin
bir de finansörler tarafı var.
Son
olarak bir de olası risklerin gerçekleşmesi durumunda ne olacağına bakalım.
Bilindiği gibi
riskler en çok kriz ve ekonomik durgunluk zamanlarında ortaya çıkar. Örneğin köprüden
geçen araç, havaalanına inecek uçak sayısına garanti verildiğini düşünelim.
Ekonomi iyi iken sayıda sorun çıkmayabilir. Ama işler kötüye gidince ne seyahat
eden ne de yük ve yolcu taşıyan araç sayısı isteten düzeyde kalır. Aksine
azalır.
Böylesi bir ortamda
KÖİ’nin özel tarafı kamuya gider ve garantilerden oluşan alacağını ister.
Teorik
olarak alacakların toplamı, şimdilik, 345 milyar lira. Tabi bunun hepsi kamuya
yük olmaz. Köprüden mutlaka araç geçecek, havaalanına uçak inecektir. Ama garanti verilen miktardan eksik kalan kısım
ne kadar olacak o belli değil. Örneğin kriz anında sadece yüzde 10'luk yük gelse bütçe olana ek olarak 35 milyar lira daha açık verir.
Sorun
da bu belirsizlikte zaten.
Biz ne güne duruyoruz öderiz geçer gider,önemli olan sayfa sayısını gösteren rakamın doğru olması ...Ama gün gelir hesap sorulur,o gün gelene kadar olan nesillere olur.
YanıtlaSilAtatürk büyük adammış,T.Özal O'da büyük adammış (Kapitalizmin Türkiye'de aktifleşmesi açısından)ama RTE Ultrasüpermiş.Du bakalım nolcek?
YanıtlaSil