4 Mayıs 2015

İki konu

Gümrükler kevgire mi döndü?

Gümrüklerdeki son nakit girişi işlemlerine yönelik genelge hakkında uzun yazı yazmaya gerek yok.

Ben sıcak parayı dikkatli yönetelim derken Bakanlık tam tersini yaptı. Sıcak paranın giriş ve çıkışına bu kadar yol veren kaç Afrika ülkesi var onu merak ediyorum.

1989 yılında yapılan kambiyo hareketlerinin bir gecede serbestleştirilmesi kadar tehlikeli ve istenmeyen sonuçlar yaratabilecek bu işlem umarım bizi kara para aklayan ülkeler listesine sokmaz.

Böyle bir şey olduğu anda işimiz çok zorlaşır.

Çin tarihi bir değişim geçiriyor

Son Küresel Kriz sonrasında, krizinden çıkış yolları tartışılırken, üzerinde en çok durulan konulardan birisi; Almanya, G. Kore ve Çin gibi cari fazla veren ekonomilerin daha fazla ithalat yaparak açık veren ülkelerin açık verenlere yardımcı olmalarıydı.

Soru şuydu: “Çin nasıl cari açık verebilir veya cari fazlasını sıfırlayabilir?” Batılı, aklı evvel uzmanlar buna cevap ta bulmuşlardı. 1,4 milyar nüfusu olan koca ülke, ihracat yerine iç tüketime yönelmeliydi. Düşünsenize her Çinliye bir tane sakız satabilseniz fabrikanız köşeyi döner. Böylelikle Çin daha çok ihraç etmekten vaz geçecek, iç tüketime yönelecek ve ithalatı artırarak dünyada büyümeye katkı sağlamış olacaktı.

Ancak, ekonomiye tarafsız bir gözle bakabilen iktisatçılar Çin’in böyle bir yol izlemesi durumunda tüm iç dengelerinin bozulacağından endişe ediyorlardı. Çünkü iç tüketime yönelmek, halkı tüketime alıştırmak, Çin’in bütün üstünlüklerini kaybetmesi demekti.

Örneğin, ucuz emek politikasını sürdürmek artık mümkün olamayacaktı. Daha fazla tüketmek isteyen halk, maaş ve ücretlerin yükselmesini isteyecekti. Bunun sonucu yüksek tasarruf oranlarında düşüler başlayacak ve uluslararası rezervlerin bugünkü seviyeleri mazide kalacaktı.

Ben, kişisel olarak Çinli yöneticilerin bu basit gerçekleri göreceklerini umut ediyordum. Kolay kolay böylesi bir yapısal değişikliği kabulleneceklerini beklemiyordum. Ne yazık ki son Çin Komünist Partisi Kongresinde ilk sinyaller geldi. Yeni yönetim refahın kırsak kesime yayılması için daha hızlı hareket edileceğini, iç tüketimin artırtılacağını ifade etti.

Bu gelişmeler ışığında resme bakınca, ülkenin doğusunda artan konut fiyatları balon oluşturuyor. Başka bir örnekte kentsel harcanabilir gelir yüzde 7’lik milli gelir büyümesinden daha hızlı büyümüş, yüzde 8,3 olmuş. Bu Çinli hane halklarının daha fazla tüketim harcaması yaptığı ve bundan böyle büyümenin yatırım değil tüketim eksenli olacağını gösteriyor.

Aynen bizde olduğu gibi.

Ama arada büyük bir fark var. Çin dünyada ikinci büyük ekonomi ve ihracata dayalı bir büyüme modeliyle buralara geldi. Eğer iç tüketime dayalı modele geçerse çarpık gelir dağılımı,  enflasyon, batık banka kredileri, yerel yönetimlere verilen ucuz krediler, şişen varlık balonları vb. birçok yapısal sorun gün yüzüne çıkacaktır.

Büyük ekonomilerde sorunlara çözüm bulmak her zaman kolay olmayabilir. Özellikle kapitalist krizlere alışkın olmayan, ona göre örgütlenmemiş ekonomilerde sıkıntı daha büyük olabilir. Böyle bir gelişme, yükselen ekonomiler için gelecek krizin tetikleyicisi de olabilir. Veya tersi. Diğerlerinden başlayan bir kriz Çin’i derinden vurabilir.


Görünen o ki, küreselleşme bizim tahmin ettiğimizden daha geniş alanlara yayılmış. Kelebek etkisi artık sadece Amerika veya Avrupa’da değil Çin, Rusya ve Hindistan dâhil tüm dünyada kendini gösteriyor. Acil küresel önlemler alınmazsa, sorunların ülkeler arasında yayılması eskisine göre daha hızlı olacak.

1 yorum:

  1. Bence Çin'e bakacaklarına Almanya ve Kuzey Avrupa'ya bakmalılar.Sanırım ilgilenmeye de başlamışlar http://www.brookings.edu/blogs/ben-bernanke/posts/2015/04/03-germany-trade-surplus-problem
    Bu güzel yazı için teşekkürler.

    YanıtlaSil