Bütçeyi Hazine’nin nakit gelişmelerinden izlemenizi
öneririm. Hem rakamlar daha basittir. Hem de verilerde muhasebe kurallarından
kaynaklanan standart sorunları yoktur. Dahası
kamu borçlanması hakkında daha sağlıklı bilgi verir. Aynen aile bütçesinde
olduğu gibi. Aile reisi evin nakit geliri ile harcamaları iyi takip edemezse
sonuç kredi kartı vb. borçlanma araçlarına yöneliş değil midir? Eğer borçlanma
iyi yönetilemezse aile içi krizler gündeme gelmez mi? Hazine nakit dengesi de
aynı rolü oynar.
2014 yılının ilk 6
aylık bütçe nakit gelişmelerine bakalım.
Tablo aşağıda.
Gelirlerden başlayayım. Geçen yılın aynı dönemine göre artış
yüzde 6, altı aylık enflasyon kadar. Reel
artış yok. 2008 Krizinden bu zaman kadar en kötü performans. Mayıs ayında
çok iyi gelen gelirler, Haziranda geçen yılın aynı ayından oldukça düşük geldi.
2013 Mayısında 31,3 milyar lira olan aylık
gelirler bu yıl 22,6 milyar liraya düşmüş. Azalışın iki nedeni olabilir. Bana göre en güçlü olasılık, mali af kanunu
hazırlıklarının medyada yer alması. Mükellefler “nasıl olsa af gelecek”
diyerek ödemeleri durdurmuş olabilirler. İkinci neden ekonomik aktivitede
yavaşlama olabilir. Gerçek nedenleri ilerleyen aylarda göreceğiz.
Diğer taraftan harcamalar
seçim rüzgârlarını arkasına almış şişiyor. Geçen yıla göre artış oranı
yüzde 12’den fazla. Gelirlerdeki artışın iki katı.
Bunların doğal sonucu, yılın
ilk yarısında bütçenin nakit açığı 11 milyar liraya yaklaşmış. 2013’ün ilk
yarısına göre ciddi bir bozulma var. Yüzde 2 binlerin üzerinde bir artışa
tekabül ediyor. Geçen yılın başarılı performansından eser kalmamış. Daha
ilginç olanı, 2009 yılında yaşanan ve Küresel Krizin etkilerinin görüldüğü altı
aydan sonraki en kötü rakama şahit oluyoruz.
Açık kasadan finanse
edilmiş
Öte yandan büyüyen açık, önceki yıllardan farklı yöntemlerle
kapatılmış. Hazine, eskiden iç ve dış borçlanmaya ağırlık verir, güçlü kasa
birikimi ile borçlanma programı yapardı. Bu sene iç borçlanma çok fazla
artmamış. Biraz dış borç artışı var. Ama
önceki yıllarda devamlı kasaya para atan Hazine bu yıl kasadan para çekmiş.
Sadece Haziran ayında kullandığı miktar 13 milyar lira kadar. Önemli bir
tutar. Bu bağlamda Hazine’nin Merkez Bankasındaki TL hesabı bir ayda 22,6
liradan 7,5 milyar liraya düşmüş. Sonrasında Temmuzun ilk günlerinde biraz
toparlamış.
Bu tür
değerlendirmeleri yaparken bütçenin ve nakit akımlarının mevsimselliğini her
zaman dikkate almak lazım. Ancak bu yıl yaşananlarda seçimler
önemli bir etken. 30 Mart Mahalli İdareler seçimlerindeki popülist harcamalara
daha önceki yazılarımda değinmiştim. Üstüne şimdi cumhurbaşkanlığı seçimlerini
koyun. Ardından 2015 Haziran Genel Seçimleri gelecek. Eğer cumhurbaşkanlığı seçimlerinde partili adaylar olmasaydı ve hükümet
bu kadar popülizm gazına basmasaydı rakamlar bir nebze daha iyi olabilirdi.
Gelecek yılki seçimlere kadar bütçedeki popülist baskılara biraz olsun ara
verilebilirdi.
Artık bunları konuşmanın zamanı geçti. Şimdi mali disiplinde olabilecek gevşemeleri yakından takip etmenin
zamanı. Bu iş önem kazandı. Ama unutmamak lazım. Defalarca yazdığım gibi,
bu veriler bizim görebildiğimiz. Bir de KİT’lerde, belediyelerde, SGK ’da ve
diğer kamuda oluşan yükümlülükler var. Bütçenin
nakit finansmanında şimdilik tek çözüm, özelleştirme ve Mali Af Yasasından
gelecek paralar. Zaten onlarda olmasaydı, bu yazıyı başka türlü bitirirdim.
Sayın Özyıldız kimse bunlarla ilgilenmiyor... Kendinizi yormayınız...
YanıtlaSil