Yeni bir
tartışma konumuz oldu. Yüksek cari açık
vermemize rağmen ekonominin büyümemesinin nedenleri araştırılıyor. Diğer
bir deyimle, madem cari açık tasarruf açığına eşit ve bu açığı kapatmak için
dışarıdan ithal edilen kaynakla yatırımlar ve tüketim harcamaları yapılıyorsa o
zaman ekonomi neden daha fazla büyümüyor?
Aslında zamanlaması
açısından çok doğru bir soru.
Ekonomik
verilere biraz daha yakından bakarsak, kesin olmasa da bir cevap bulmak olası. Kesin diyemiyorum çünkü, aşağıda
bahsedeceğim değişimi birkaç yıl daha izlemeden ve daha kapsamlı çalışmalar
yapmadan sonuca yönelik hükme ulaşmak doğru olmaz. Ama değişimi izleyip,
şimdiden önlem alınmazsa, sonra çok geç kalınır.
Altın
ithalatı , kar transferi, portföy giderleri ve faiz ödemeleri
Aşağıdaki
tabloda 2012 ve 2013 yıllarının ödemeler
dengesinin bir bölümü olan cari işlemler hesaplarındaki değişim yer alıyor.
Bir
yılda önemli bir artış var. Ancak çok dikkat çeken şey, genel mal ticareti dengesinde görülen iyileşme. Altın dış ticaretini
hariç tutun, dış ticaret dengesindeki değişim pozitif. İki yıl arasında 3
milyar dolar iyileşme var. Açık azalıyor.
Buna
karşılık, parasal olmayan altın ticareti açığı 17,5 milyar dolar çoğalmış. 2012
yılında ihracatçı olan Türkiye geçen yıl ithalatçı olmuş. Bildiğiniz İran işi.
Daha
önemli bir değişim, gelir dengesinde
görülüyor. 2,3 milyar dolar gider artışı. Atışın en büyüğü doğrudan yatırım
giderlerinde. Yani kar transferlerinde. Yabancılar geçen yıl yaklaşık 4 milyar
dolar tutarındaki karı kendi ülkelerine götürmüşler.
Yanı
sıra, sıcak paracıların portföy
yatırımlarından elde ettikleri gelirler de 700 milyon dolar kadar artmış.
Buna, zaten büyük bir kalem olan dışarıdan alınan krediler için ödenen
faizlerde ki 217 milyon dolarlık artışı da ekleyin. Yıllık değişim 900 milyon
dolar.
ÖDEMELER DENGESİ YILLIK DEĞİŞİMİ
|
|||
|
2012
|
2013
|
|
(Milyon ABD Dolar)
|
Ocak-Aralık
|
Ocak-Aralık
|
DEĞİŞİM
|
CARİ
İŞLEMLER HESABI
|
-48.497
|
-65.004
|
-16.507
|
DIŞ
TİCARET DENGESİ
|
-65.331
|
-79.817
|
-14.486
|
Genel Mal Ticareti
|
-70.896
|
-67.902
|
2.994
|
Parasal Olmayan Altın (net)
|
5.709
|
-11.781
|
-17.490
|
Limanlarda Sağlanan Mallar
|
-144
|
-134
|
10
|
HİZMETLER
DENGESİ
|
22.562
|
23.064
|
502
|
GELİR
DENGESİ
|
-7.161
|
-9.447
|
-2.286
|
Ücret Ödemeleri
|
-215
|
-285
|
-70
|
Yatırım Geliri
|
-6.946
|
-9.162
|
-2.216
|
Doğrudan Yatırımlar
|
-2.541
|
-3.841
|
-1.300
|
Portföy Yatırımları
|
-628
|
-1.327
|
-699
|
Diğer Yatırımlar
|
-3.777
|
-3.994
|
-217
|
CARİ
TRANSFERLER
|
1.433
|
1.196
|
-237
|
SERMAYE VE
FİNANS HESAPLARI
|
47.438
|
61.204
|
13.766
|
Büyüme için değil süslenmek
için döviz borçlanıyoruz
Ara başlığı çok iddialı bir değerlendirme
olarak görebilirsiniz. Bir yandan iki yılın verileriyle kesin hükme varılmaz
deyip sonra bunu söylemek doğru olmayabilir.
Ben yine de kullanacağım. Tüketim malı ve altın ithal etmek, portföy yatırımcısı sıcak paracılara
faiz ödemek, üstüne bir de doğrudan yabancı sermaye yatırımlarından elde edilen
karları transfer edebilmek için döviz ihtiyacı çoğalınca, cari açık büyüyor.
Ekonomi süslenmek için artan cari açığı
finanse etmek amacıyla tekrar, ama bu sefer daha fazla borçlanıyor. Zaten aşırı
dolarize olmuş ekonomide kurdaki yükselişi dengelemek lazım. Bu amaçla daha
fazla sıcak para çekebilmek için Merkez Bankası faiz yükseltmek zorunda
kalıyor. Sarmala giriliyor.
Hiç olmazsa geçicidir denmeden, altından
başlayarak; kayıtdışılık ile vergiye ve ithalatı pahalılaştırmaya yönelik
adımlar atılmalı. Sonra orta vadede, dolarizasyonla mücadele stratejisi
geliştirilmeli.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder