Yazılarımda, ders verirken, panel ve toplantılarda en çok
önem verdiğim konu işsizliktir. Bana göre bir ekonomi istihdam yaratamıyorsa,
sorun derindir.
İş aramayıp çalışmaya hazır olan 2 milyon kişiyi de
eklerseniz bugün yaklaşık 5 milyon kişi
işsiz. Büyük çoğunluğu genç. Kesin veriler olmamakla beraber, üniversite
mezunları arasındaki işsizlik hızla artıyor.
Bana hayalci diyebilirsiniz. Başta gençler olmak üzere iş
arayanların talepleri karşılanamıyorsa, siyasetçisinden
ekonomistine herkes işi gücü bırakıp sadece bu konuları konuşmalı. Çözüm seçenekleri
üzerinde tartışmalı.
Kamuya eleman alımı
hızla devam ediyor.
Son yıllarda hükümet işsizlik artışını dizginlemek istiyor.
Bu bağlamda, özel sektör yatırımlarında
yeteri kadar büyüme olmayınca kamuya personel alımında politika değişikliğine
gitti. Kamuda çalışan sayısı hem merkezi hükümette hem de yerel
yönetimlerde çoğaldı.
Özellikle yerel yönetimler, neredeyse anlaşılması çok güç
bir rekabete başladılar. Seçmene hoş görünebilmek ve rakip partilerden aşağı
kalmamak adına belediyeler, hizmet üretme yerinden çok, ihale dağıtma ve
istihdam yaratma merkezleri oldular.
Gelişmelere bir örnek olması açısından, aşağıdaki grafikte, 2000-13 arası dönemde bütçedeki personel harcamalarının
toplama harcamalara oranı gösteriliyor.
2000 yılında toplam
harcamaların yüzde 19’u kadar olan personel harcamaları geçen yılsonunda yüzde
28’e yaklaşmış. Tamam, bu artışın bir bölümü maaş ve ücretlere yapılan
zamlardan bir kısmı yeni personel alımından geliyor. Nereden olursa olsun sonuç
olarak bütçenin üçte birini kamuda çalışanlar kullanıyor.
Tarihten bir ders
Falih Rıfkı Atay,
Zentindağı isimli eserinde anlatır. İttihat ve Terakki’nin güçlü adamı
Cemal Paşa’ya I. Dünya Savaşı’nın
sona ermesinden sonra, bahriye çatanası içinde Büyükada’ya giderken sorulur:
“Paşam söyler misiniz, bu harbe niçin girdik?” Paşa derin bir oh çeker, bekler.
Cevap verir: “Aylık vermek için!”.
Ve ilave eder: “Hazine tamtakırdı. Para
bulabilmek için ya bir tarafa boyun eğmeli, ya öbür tarafla birleşmeli idik.”
Koca imparatorluk para bulunamadığı için çökmüştür.
“Bunun günümüzle ne ilgisi var?” diyebilirsiniz. Haklısınız.
Bugün devlet maaş ödemekte sıkıntı çekmiyor. Yerliden yabancıdan borçlanarak da
olsa, sorun olmadan devlet çarkı dönüyor.
Ancak unutmamak lazım. Gün gelecek bugün fişlenerek devlete
giremeyenler de yarın iş isteyecekler. Hâlihazırda, çeşitli nedenlerle binlerce
memur işe gitmeden maaş alırken, iktidar değişince onlar yenileri eklenecek. Devlet, boş gezenlere vergi toplayarak,
borçlanarak maaş ödemeye devam edecek.
Yapısal olarak çözülmesi gereken sorunlardan birisi budur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder