Geçen yılın bütçe dengeleri
olumlu. Önceki yıldan daha iyi. Faiz dışı fazla verisi de pozitif bir seyir
izlemiş.
Peki, bu yapıcı
performansa nasıl ulaşılmış? Gelin buna bakalım. Önemli olan, gelinen düzey
sürdürülebilir mi onu anlamaya çalışalım.
Bilindiği gibi bütçeler hazırlanırken gelirler tahmin edilir. Bütçe Kanununda yer alan rakamlar kesin
rakamlar değildir. Tahmin ile gerçekleşme arkasındaki resim aşağıdaki tabloda
özetlendi. Beklenenden fazla gelen gelirlerin en büyükleri, TC Merkez Bankası
ve kamu banklarından elde edilen temettüler. Ardından özel bütçeli kuruluşlar
ile düzenleyici/denetleyici kurumların gelirlerinden alınan paylar geliyor.
KDV, ÖTV gibi dolaylı vergilerdeki farklara alıştık, biliyoruz. Bu yıl farklı
olan iki kalem damga vergisi ve harçlardaki artış.
Anlaşıldığı üzere,
gelirden ve servetten alınamayan vergiler, dolaylı yollardan harcamalar
üzerinden toplanmış. Eğer ekonomi yeteri kadar büyüyemezse, 2014 yılında da
aynı iyileşmeyi görmek zor olacak.
GELİR
|
MİKTAR (Milyar TL)
|
|
Gelir
Vergisi
|
1,1
|
|
Dâhilde
alınan KDV
|
1,6
|
|
ÖTV
|
2,3
|
|
İthalden
alınan KDV
|
0,8
|
|
Damga
Vergisi
|
1,3
|
|
Harçlar
|
1,7
|
|
Teşebbüs
ve Mülkiyet Gelirleri
|
5,2
|
|
Faiz
ve Cezalar
|
1,1
|
|
Özel
bütçeli İdarelerin Öz Gelirleri
|
4,0
|
|
Düzenl.
Ve Denet. Kurumların Gelirleri
|
0,3
|
|
TOPLAM
|
19,4
|
|
Harcama tarafında,
faizlerde, görev zararı ödemelerinde ve personel kaleminde tasarruf edilmiş.
Özellikle personel kalemindeki tahmin edilenden az harcama dikkat çekiyor.
Buna karşılık,
yatırımlara 10 milyar liradan fazla ek ödenek verilmiş. Mal ve hizmet alımları
ile KÖYDES, BELDES gibi kalemlere de aktarmalar yapılmış.
Bu veriler ışığında
bakınca, 2014 Bütçesi için bir öngörüde
bulunmak gerekirse. Öncelikle gelir tarafındaki özelleştirme, temettü gibi
gelirlerin bu sene beklenenden fazla olması zor görünüyor. Ekonomik aktivite
geçen yıldan daha az olacağı için KDV, ÖTV gibi dolaylı vergi gelirlerindeki
performansta olağan üstü olamaz.
Buna karşılık en iki
seçimin yapılacağı bir döneme siyasi belirsizliklerin had safhada olduğu bir
ortamda girdik. Her yerden yoğun popülizm işaretleri geliyor.
Mahalli idare
seçimlerinden sonra, Nisan 2014 tarihinde yayımlanacak ilk çeyrek bütçesi,
yılın tamamı için önemli işaretler verecek.
Hatırlatmadan
geçemeyeceğim. Bütçe, kapsamı itibariyle
kamunun tüm faaliyetlerini içermiyor. Özellikle yatırımların büyük
çoğunluğu doğrudan merkezi bütçe kaynaklarıyla yapılmıyor. Örneğin TOKİ sadece
yoksula konut yapmıyor. Okul, hastane, yurt ve kreş gibi birçok yatırım bu
kaynaktan fonlanıyor.
Yine önceki yazılarımda
sıklıkla değindiğim gibi, 173 adet 89
milyar dolarlık kamu yatırımı yap-işlet-devret, kamu özel işbirliği gibi bütçe
dışı finansman modelleriyle yapılıyor. Ekonomik aktivite yavaşladıkça bu
projeler için verilen garantiler de bütçeye yük olmaya başlayacak. Açık
artacak.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilalavere dalavere bizim memet nöbete ... yatırım finansman metodu ister YİD ister PPP olsun hep vatandaş borçlu .. :( problem bunu vatandaşa nasıl anlatacağız; EY MEMET önceliklerini sen belirle !!!
YanıtlaSilEkonominin kuralıdır: Krizlerin bedelini her zaman dar ve sabit gelirliler öder.
YanıtlaSil