16 Şubat 2015

Kamu borç stokundaki gelişmeler

Mali disiplinin önemli göstergelerinden olan kamu borç stokundaki değişimi, 2014 sonu itibariyle ele almaya çalışacağım. Sizi uzun uzun rakamlarla boğmamak ve yazıyı çok uzatmamak için tablolar üzerinden, özet bilgiler vereceğim.

Tablo 1: Kamu borç stokunun değişimi


Kamu borç stokunun artışı son yıllarda yavaşladı. Tablo 1’den de görüldüğü gibi, geçen sene iç ve dış borçların anapara toplamlarında sadece 12 milyar liralık bir değişim var. Böylelikle son on bir yılda, 109 milyar lirası dış borçtan, 202 milyar lirası iç borçtan olmak üzere toplam 329 milyar liralık yeni borç alınmış. Kamu borç stoku 612 milyar liraya ulaşmış.

Tablo 2: Artışın TL döviz ayrımı

Tablo 2’den görüleceği gibi, artışın çoğu dış borçlanmadan kaynaklanıyor. Hazine son iki yıldır, önceki yıllara göre daha fazla dış borç alıyor. Ama tek neden bu değil, asıl neden dolar kurunda görülen hızlı artış.

Tablo 3: Stok artışı ile bütçe açığı arasındaki fark

Tablo 3’e biraz yakından bakmanızda fayda var. Dikkatinizi çekmiştir. Stok artışı, bütçe açığından fazla. Örneğin geçen yıl milli gelirin yüzde 1,3 kadar açık verilmişken, kamu borç stoku yüzde 1,5’u kadar artmış. Bunun anlamı şu: Hazine sadece bütçe açığını finanse etmek için borçlanmıyor. Genellikle açıktan daha fazla yeni borç alıyor. Bunun ana nedeni borcu çevirmek için de yeni borç alması. Diğer bir nedeni de garantiler gibi bütçe dışı işlemler nedeniyle oluşan nakit ihtiyacı. 2001 Krizinde fark rakamının çok büyük olmasının nedenlerinden birisi biriken görev zararı ödemeleri.

Tablo 4: Sürdürülebilirlik

Borçların sürdürülebilirliği konusunda birçok gösterge var. Birisi de bütçe gelirleri ve vergi gelirleri ile borç stoku arasındaki ilişki. Tablo 4 bize olumlu sinyal veriyor. Kamu borç stoku eskiden toplam bütçe gelirlerinin 2,5 katı kadarken şimdi 1,5 katı kadar. Son yıllarda, toplam bütçe gelirlerindeki artış borç stokundaki artıştan daha hızlı olmuş.

Benzeri değişim borç stokunun vergi gelirlerine oranında da görülüyor. Ancak oradaki oran, doğal olarak, daha yüksek. Çünkü bütçe son yıllarda vergi dışı gelirlerle destekleniyor. Sorun da burada: Daha ne kadar özelleştirme yapılacak? Ne kadar bedelli askerlik kanunu çıkacak? 2B arazisi satılacak?

Tablo 5: İç borçlanmada faiz yükü



Yukarıdaki tablodan da görüldüğü gibi, iç borçlanmanın faiz yükü azalmıyor. Yıllık olarak, bütçeye milli gelirin yüzde 5’i ile 7’si arasında bir yük geliyor. Az para değil. Buna bir de dış borç faizini eklerseniz, bütçenin açık nedeni ortaya çıkar.

Tablo 6: Stokun enstrüman yapısı


Dış borçla beraber alındığında kamu borç stokunun büyük kısmı sabit faizli. Yükselen faiz ortamından iyi bir şey olan bu yapı, düşen faiz ortamında çok hoşlanılan bir durum değildir. Genellikle güven ortamının geliştiği dönemlerde faizler sabitlenir, kriz ortamlarında değişken faizli enstrümanlar rağbet görür. Tablodan da görüleceği üzere 2008 Krizi döneminde böylesi bir gelişme yaşanmış.

Tablo 7: Stokun TL yabancı para dağılımı

Ancak dövizi sabit olarak kabullenmek imkansız olduğuna göre, sabit değişken ayrımını TL kağıtlar için yapmak daha akılcı olacak. Bu bağlamda Tablo 7’ye bakınca, stokun asıl sabit bölümünün sadece yüzde 38’i olduğu anlaşılıyor. Kalan yüzde 62’si ise değişken faizli ve döviz. Bu durumda döviz kurlarında ve/veya faizlerde oluşan bir değişim, kamu borç stokunun üçte ikisini etkiliyor. Diğer bir deyimle, böylesi durumlarda stok durduğu yerde büyüyor veya küçülüyor.


Tablolar bize, şimdilik çok sorunlu bir görüntü vermiyor. Önemli olan dışarıdan, örneğin FED ‘den,  gelecek faiz ve kur yükselişine yönelik baskıların aşırı olmaması. Olursa bir süre sonra borç stokunda hareketlenmeler başlayabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder