Petrol fiyatları 80 doların altına indikten sonra, sanki Papa onları kutsamaya gelmiş gibi heyecanlanan piyasalar bir bayram havasına girdi. Borsa tavan yapıyor, rekorlar kırıyor. Kur hareketleri aşağı yönlü. Faizler yüzde 7 leri gördü.
Kısa vadeli işlem yapanlar için bundan iyisi Şamda kayısı. Bilanço bağlama ve dolayısıyla kar yazma mevsimindeyiz. Ne kadar çok kar olursa CEO'lar o kadar çok bonus alacaklar.
Neyse, zenginin malı fakirin çenesini yormasın. Çalışan kazansın, elması kızarsın.
Biz gelelim petrol fiyatlarındaki gelişmelere ve olası sonuçlarına.
Uzmanlar üç teknik neden sayıyorlar:
1) Üretimdeki artış. Amerika, Kanada, Libya, Irak ve Rusya başta olmak üzere milyonlarca varil üretim artışı var. Özellikle ABD'deki kaya-gazından elde edilen petrolün üretimi ekonomide hem maliyet düşüşü hem de istihdam yaratma bakımından önemli sonuçlar yarattı.
2) Talep düşüşü. Dünya ekonomisi yeteri kadar büyümüyor. Çin, Japonya ve Avrupa'nın durumu ortada. Sadece Amerikan ekonomisiyle fazla üretilen petrole talep yaratmak ta mümkün değil. Zaten onların yeteri kadar üretimi var.
3) Yeni teknolojiler. Dünyada petrolun çok büyük bölümü ulaştırmada kullanılıyor. Hem elektrik gibi yeni, hem de daha az yakıt tüketen araç teknolojileri hem de enerji verimliliği yüksek diğer üretim teknolojilerindeki artış ta talep artış hızını sınırlıyor.
Bunlar bir yandan sevindirici diğer yandan da çevre açısından geleceğe daha umutla bakmamızı sağlayacak gelişmeler. Tabiki kalıcı ve sürdürülebilir olurlarsa.
Birileri cadı kazanına çomak sokup dengeleri tekrar değiştirmezse.
"Şimdi bunu nereden çıkardın?" demeyin. Aslında amacım şeytanın avukatlığını yapmak filan değil. Sadece son OPEC toplantısında kota azaltma kararı çıkmayınca kafam biraz karıştı. Nedeni yeteri kadar bilgi sahibi olmamam olabilir.
Ancak son günlerde okudum birkaç makale dikkatimi çekti, sorularımı çoğalttı.
Enerji-politik üzerinde çalışanlar devamlı Ortadoğu'ya bakarak gelecek yorumu yaparlar. Yine aynı yaklaşımı sergiliyorlar. Ve soruyorlar, "Şu anda Suriye, İŞID, Irak, Libya, Mısır, Gazze, Kudüs, Körfez, İran ve bizi ilgilendiren PKK ve diğer sorunlar nerede yaşanıyor? Dahası petrol fiyatlarındaki düşüş başta Rusya olmak üzere bazı üretici ülkelerdeki dengeleri nasıl etkiliyor?"
Sizin net bir cevabınız var mı bilmiyorum. Benim yok. Ama bildiğim bir şey var. Emperyalistler bu bölgede sınırları yeniden çizmek için ellerinden ne gelirse yapıyorlar. Bölge tam bir cadı kazanı. Geçmişte olduğu gibi kimin eli kimin cebinde belli değil.
Bizdeki ayrılıkçılar bile "Gün bu gündür, bu karışıklıkta ne kaparsak kardır, Biji Obama" yaklaşımındalar. Vaşington'u su yolu yaptılar. Emperyalizm bu güne kadar kime özgürlük verdiği, kime refah getirdiği, kimi sömürmediği gibi konuları bir kenara bırakıp, Ferguson'da - Amerika'da yaşanan son zenci genç-polis olayında ağır eleştiriler alan Başkan'a el açıp dua ediyorlar.
Neyse biz yine bölgeye dönelim. Güney darmadağınıkken kuzeye Rusya'ya biraz daha yakından bakmakta büyük yarar var. Rus yetkililer petrol fiyat düşüşünün bir manipülasyon olduğuna inanıyorlar. Amacın Rus ekonomisini çökertmek olduğunu söylüyorlar.
Eğer buna ciddi olarak inanıyorlarsa ben huzursuz olurum. Enerji onlar için çok önemli. İhracat gelirlerinin üçte ikisi doğal gaz ve petrolden. Ülke bu gelirlerle ayakta duruyor. Bununla beraber düşüşünden büyük zarar gördükleri petrol fiyatlarını tek başlarına, arz kısarak yukarı çıkaramazlar.
Ama zaten karışık olan Ortadoğu'yu daha da karıştırmak için ellerinden geleni yapabilirler. Oynanan oyunda biraz daha sertleşmek, ortalığın biraz daha karışmasını sağlamak işlerine gelir. Örneğin Suriye'de işler daha da zorlaşabilir. O zaman üretim ciddi darbe yer ve fiyatlar yükselir.
Öngörülerim doğruysa yılbaşından sonra, özellikle baharda havalar oldukça ısınacak demektir. İzlemekte büyük yarar var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder