Her büyük
krizin yıkıcı etkisi olduğu kesin. 2008 Küresel Krizinden sonraki dünya eski
dünya değil. Soğuk Savaşın ardından dünyada tek süper güç olduğunu düşünen ABD,
değişen dengelere ayak uydurmakta zorlanıyor. Karar alma mekanizmalarının etkin
çalışmaması nedeniyle, AB siyasi ve ekonomik alanda yalpalamaya başladı. Çin
ekonomik alanda Rusya ise askeri sahada biz de varız diyorlar ve sık sık AB/D
ile karşı karşıya geliyorlar.
Trump
yönetiminin son Ulusal Güvenlik Strateji dokümanı neredeyse tamamen bu başlık
etrafında yazılmış. Varsa Çin yoksa Rusya.
ABD’nin
Çin ile çeşitli dertleri var. Örneğin çelik ve alüminyum ticaretinde damping
uygulamaları, fikri mülkiyet hakları ihlalleri gibi konular, Dünya Ticaret
Örgütünde (DTÖ) çok sert tartışmalara sahne oluyor. Amerikalıların, IMF ve
Dünya Bankası’ndan faklı olarak, eşit oy sistemiyle karar alan DTÖ’nün yapısını
beğenmemesinin ana nedeni, burada kimseye bir yaptırım uygulayamamaları.
Bunlar
yetmezmiş gibi, Çin, dünyaki ticaret dengelerini kökünden değiştirebilecek yeni
bir adım atıyor.
Haberlere
göre, Şangay Borsası türev piyasasında, “altına
çevrilebilen yuan esaslı petrol (futures) türev işlemi” başlatılacakmış. Dahası
işlemler yabancılara da açık olacakmış.