11 Mart 2014

Berkin Elvan

Biraz önce duydum. Aylardır süren mücadelede yorulmuş. Gencecik bir can bu dünyadan göçüp gitmiş.

İçim yandı.

Ben daha yirmili yaşlarımın başındayken yararlı arkadaşlarını hastaneye, ölülerini mezara götüren bir neslin üyesiyim. Hakan Yurdakuler’leri unutmadım.

Hele Erdal Eren’i. 12 Eylül’ün faşist cuntacıları tarafından yaşı büyütülerek idama gönderilen o yiğit fidanı hiç unutamadım.

Benim tanıdığım yurtseverlerin tek amacı vardı:
Bu topraklarda daha özgür daha rahat refahtan daha çok pay alarak; ırk, etnisite, mezhep, cinsiyet ayrımı olmadan beraber yaşamak.

Mücadeleleri para, mal, mülk, şan, şöhret kazanmak için değildi.

Bu ülkeyi sevdikleri için ölüm tehlikesini bildikleri halde mücadeleye devam ettiler.

Ama Berkin sadece ekmek almak için evden çıkan bir çocuk. Belki de kavramakta güçlük çektiği bir olaylar zincirinin içinde kalmıştı.

Ona nasıl gaz silahı doğrulttunuz? Nasıl kıydınız?

Şimdi hem bizim hem de devletin bir görevi var. Onun katillerini bulmak. Adaletin önüne çıkarmak. Yasaların öngördüğü en ağır cezayı almasını sağlamak. Belki o zaman benzeri olaylar tekrarlanmaz.

Yazıyorum ama ne kadar inandığımı sormayın. Hem önceki deneyimlere hem de son günlerde yaşanan yargı rezaletlerine bakınca umudum azalıyor.


Ne olursa olsun bu güzel ülke için mücadeleye devam.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder