Faiz Lobisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Faiz Lobisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Aralık 2015

Komşunla ilişki durumunu söyle ekonomik durumunu söyleyeyim

1990’lı yıllarda İsviçre’de Birleşmiş Milletler ’de (BM) görev yapıyordum. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCTAD) çalışma gruplarından birisi “Denize Kıyısı Olmayan Ülkeler” grubuydu. Bugün sayısı 31’e ulaşan, çoğu az gelişmiş ülkenin büyüme sorununa çare aranıyordu.

Benim bulunduğum yıllardaki bir toplantıda, yanlış hatırlamıyorsam OECD sekretaryası çözüm yollarına ilişkin bir rapor hazırlamıştı. Rapor özetle, komşularınızla iyi geçinin, ticareti artırın, zenginleşin mealinde bir içeriğe sahipti.

Toplantıda söz alan dönemin Uganda Büyükelçisi, OECD Sekretaryasını diplomatik teamüllerin dışına çıkarak, çok ağır eleştirdi. Sekretaryanın, İsviçre ile Uganda’yı karıştırdığını söyledi. Kendi komşularının, Kenya, Nijer, Çad gibi dünyanın en fakir ülkelerini olduğunu hatırlattı. Almanya, Avusturya, İtalya ve Fransa’nın ortasında bir ülke olan İsviçre’nin yerine, mümkün olsa da Uganda’yı taşısalar, kendilerinin de birkaç yıl içinde zengin olabileceğini belirtti.

Büyükelçinin ne kadar haklı olduğunu, son günlerdeki Türkiye deneyimlerinden bir kez daha anlıyorum.

23 Eylül 2015

Ne FED ne de TCMB kolay kolay faiz artırabilir

Dünyadaki büyük merkez bankalarının ortak örgütü BIS (Bank for International Settlements), 85. Yıllık Raporu’nu yayımladı. Mutlaka okunması gereken bir rapor.

Özeti şu: Bu düşük faiz ortamı daha fazla sürdürülemez. Ama işin içinden çıkmakta öyle kolay değil. Çok sancılı olacak.

Rapordan bir kaç rakam vereyim. Dünyanın düşük faize ne kadar mahkum olduğu daha iyi anlaşılsın. Aralık 2014 ve Mayıs 2015 arasındaki dönemde küresel piyasalarda, 2 trilyon dolarlık uzun vadeli devlet tahvili, negatif reel faiz üzerinden işlem görmüş. Diğer bir deyimle, nominal, tahvilin üzerinde yazan faizi enflasyondan çıkardığınızda sonuç negatif olmuş.

Yani yatırımcı zarar etmiş.

Peki kim bular? Çoğunluğu bireysel emeklilik fonları ve sigorta şirketleri. Uzun vadede zarar emeklilere çıkıyor. Kısa vadede dert değil. Ancak uzun vadede bu derde çare bulunmazsa, yaşlanan dünya nüfusu emeklilik maaşı ödemesi krizine girecek.

Bir örnekte yükselen piyasalardan vereyim. 2009 yılından bu yana, bu ülkelerdeki bankacılık dışı sektörlere verilen dış borçların toplamı, ikiye katlanmış, 3 trilyon doları geçmiş.

Altı yılda bu kadar hızla artan borçların bir de geri ödenmesi var. Aynen ulusal parayla alınan krediler gibi.

İşte merkez bankalarının ıstırabı da burada.

27 Ocak 2015

On bir yılda 584 milyar lira faiz ödemesi için yüklü iç borç alınmış

Siyasetçilerin çok sevdiği konuların başında gelen faiz ödemeleri konusuna, teknik açıdan bakmanın yararlı olacağı düşüncesiyle aşağıdaki tabloyu hazırladım.

Baştan belirteyim. Her zaman tekrar ederim. Maliye Bakanlığı’nın bütçe verileri ile Hazine’nin nakit rakamları farklıdır. Borçlanmaya esas olan nakit açıklarıdır.
Şimdi gelelim tabloya.

2003 yılından bu yana, Hazine 584 milyar lira nakit faiz ödemesi yapmış. Buna karşılık 249,3 milyar lira faiz dışı fazla vermiş. Yani toplam bütçe gelirleri, faiz hariç harcamalardan daha fazla olmuş. Bunlara 77 milyar lira özelleştirme gelirlerini de ekleyin. Kalan yaklaşık 258 milyar lira bütçe nakit açığına karşılık geliyor.

Önce bir konuya açıklık getirelim. Faiz ödemeleri olmasaymış bütçe açık vermeyecek, aksine 259 milyar lira fazla verecekmiş. Bunu bir kenara yazalım.

2 Ocak 2015

Kadınlar çalışmasın ve cari açık düşmesin

Artık adetten oldu. Ekonomi ne zaman biraz dalgalansa hemen bir yetkili çıkıyor çözümün tasarrufları artırmaktan geçtiğine vurgu yapıyor. Basın toplantılarında, Meclis’te yapılan konuşmalarda tasarrufların milli gelire oranının nasıl çoğaltılacağı açıklanıyor. Orta Vadeli Programlarda olsun yıllık bütçe konuşmalarında olsun önemle üzerinde durulan ilk konu bu.

Ancak bunlar bana pek inandırıcı gelmiyor.

Nedenlerinden birisi yetkililerin kadının iş ve çalışma hayatına bakışları. Geçen günkü gazetelerde vardı. Yeni yılda doğan bebekleri kutlarken, “Bakan Müezzinoğlu, bu sırada annelere de tavsiye ‘de bulunmaktan geri durmayarak, “Anneler dünyada, bir başkasının sahip olamayacağı annelik kariyerine sahip oluyorlar. Anneler, annelik kariyerinin dışında bir başka kariyeri merkeze almamaları gerekir” diye konuşmuş.