Bugün yazıyı kolaya
getirdim. Konu aslında bir doktora tezi. Ama uzatmamak için bol rakam
kullanarak kısalttım. Aslında yazıya benim katkım da yok denecek kadar az.
Türkiye’de sanayileşme deyince ilk akla gelenlerden iki değerli uzmanın, Dr. Serdar Şahinkaya ve Dr. Oktay
Küçükkiremitçi’nin, TMMOB’un 2015
Sanayileşme Kongresi’nde yaptıkları sunumu özetlemeye çalıştım.
Anladığım kadarıyla sözün
özü şu: ülkede sanayileşme bitmiş. Milli gelir içindeki payı, her geçen yıl daha
da düşüyor. Daha önemlisi, olan sanayi
de dışa, ithalata bağımlı.
Sektörler ve yıllar
itibariyle dışa bağımlılık, aşağıdaki tablolarda harika özetleniyor.
Tablo 1: İthal
bağımlılığının genel görünümü (%)
Tablo
1’den görüldüğü gibi, imalat sanayi toplam ithalatın yüzde 80’nini geçmiş. 2014
yılsonu itibariyle toplam ithalat 240 milyar dolardan fazla. İmalat sanayi
toplam ithalatı 190 milyar dolar kadar. Diğer bir bakış açısıyla, imalat sanayiinde 100 dolarlık üretim
yapabilmek için 80 dolarlık ithalat yapmak gerekiyor.
Tablo 2: Sektörlerin
imalat sanayi ithalatı içindeki payları (%)
Tablo 2 sektörlerin imalat sanayi ithalatı
içindeki paylarını gösteriyor. En fazla kimya sektörü ithalat yapıyor. Toplam
içindeki ortalama payı yüzde 15,4. İkinci sektör ana metal sektörü. Onun toplam
içindeki payı ise yüzde 15,1.
Tablo 3: Sektörlerin
ithalattaki, üretimdeki göreli büyüklükleri ve aramalı ithal bağımlılık
oranları
Değerli Şahinkaya ve
Küçükkiremitçi’nin çalışmasında benim en çok dikkatimi çeken veri seti Tablo 3’te
yer alıyor.
Tabloda, 2013 yılı itibariyle, sektörler itibariyle imalat sanayi içindeki pay,
ara malı ithalatının sektör ithalatına oranı ve üretimin ithal ara mala
bağımlılığını gösteriyor.
Bir
örnek vererek açıklayalım. Kimyasalların imalat sanayi ithalatı içindeki payı
yüzde 15,4 ile birinci sırada. Buna karşılık, sektörün ara malı ithalatı
sektörün toplam ithalatının yüzde 94,5. Kimyasallar sektörünün imalat sanayi
üretimi içindeki payı ise çok fazla değil, sadece yüzde 4,9. Ancak üretimin
ithal ara mala bağımlılık oranı yüzde 126,4. Yanlış okumadınız. Kimyasallar
sektörü 100 birim mala üretebilmek için 126,4 birim ithalat yapıyor. Ana metal
sektöründe bu oran yüzde 83,6. Bir tek konfeksiyonda ithalata bağımlılık sıfır.
Tablo 4: Teknoloji
düzeyine göre sektörlerin üretimdeki ithal bağımlılığı
Son
olarak sektörlerin teknoloji düzeyine göre hazırlanan tabloya bakalım. Orta ve ileri teknoloji düzeyi olan
sektörler, neredeyse ithalat yapamazlarsa üretim yapamayacak durumdalar.
Fazla
uzatmayayım. Sanayi üretimi bir ekonominin olmazsa olmazıdır. Ekonomik büyüme,
kalıcı istihdam demektir.
Ancak, eğer bir
ekonomide bankalar kredi verirken dışarıdan döviz getirmek, sanayi sektörü üretmek
için ithalat yapmak zorundaysa onu geçiniz. Buna sürdürülebilir ekonomi demek
mümkün değildir.
Gelin
artık gerçekçi olalım. Çattı pattı dolar
kaç oldu, enflasyon ve faiz düşsün gibi bir birimizi kandırmaya yönelik işlere bu
kadar önem vermeyi bırakalım. Sanayileşmeyi artıracak ve dışa bağımlılığı
azaltacak seçenekleri konuşalım.
Çünkü,
bu durum değiştiremezsek biz ürettik,
büyüdük diye övünürken (!) aslında başkalarını zengin ediyoruz.
Sevgili Hakan,
YanıtlaSilHer zaman olduğu gibi seçtiğin konu ve değerlendirmen için kutluyorum.
Sürdürebilirliğin önündeki gerçek iki neden de bu zaten, ama pek konuşulmuyor.
Enver GÜNEY
Teşekkürler Enver. Umarım yazılarım tartışma ortamına katkı sağlar.
Sil