Kamu borç stokunun artış hızı geçmiş yıllara
oranla yavaşladı. Yılın ilk yarısında stok 593,5 milyar liraya çıktı. 2003
öncesindeki ve 2009 yılında görülen artış hızları şimdilik uzakta kalmış gibi
görünüyor. Ama unutmamakta büyük yarar gördüğüm bir şeyi hatırlatmadan
geçemeyeceğim: Kamu borcunun azaldığı bu dönemde hanehalkının ve özel sektörün
borcundaki artış ülkemiz ekonomi tarihinde görülmeyen düzeylere ulaştı.
Bu açıklamayı yaptıktan sonra;
1. Yılın ilk altı ayında kamu borç stoku 5
milyar liradan fazla artmış.
2. Artışın büyük bölümü TL borçlanma sonucu
oluşmuş.
3. Hazine içeride döviz borçlanmıyor. Bu
nedenle borçların yüzde 70’i TL. Bir anlamda döviz riski azalmış gibi
görünüyor.
4. Ancak kamu borç stokunun enstrüman yapısına
diğer bir açıdan bakınca başka bir şey göze çarpıyor. Dağılımda yüzde 31 döviz, yüzde 32 değişken
TL, toplam yüzde 64’ü dövizdeki ve faizdeki değişimlere açık bir yapı karşımıza
çıkıyor. Diğer bir deyimle, FED ve Bayan Yellen okyanusun öte tarafında
hareketlenirse bizim borç stokumuzun üçte ikisi etkilenecek demektir.
5. Kimler Hazineye borç vermiş? Aslında çok
dramatik bir değişim yok. Bankalar, şirketler ve yabancılar ağırlıklı bir
alacaklı yapısı var. Bankaların içinde de kamu bankaları önde gidiyor. Gerçek
kişiler kamu kağıdı almazken, tüzel kişilerin ilgisi devam ediyor.
6. Yabancıların piyasada önemli bir etken
olduğu kesin. Yabancı iştahı çok doğal olarak elde ettikleri getiriyle doğrudan
ilişkili. Aşağıdaki grafikten de görüleceği gibi reel faizler düştükçe
yabancıların devlet iç borçlanma senedi (DİBS) tutma tercihleri azalıyor.
Son söz
yerine
Vadelerin uzadığı, faizlerin düştüğü bir
borçlanma ortamının sonuna yaklaşıyoruz. Dünyadaki döviz bolluğunun yarattığı
bu elverişli çevre yakında yerini yüksek faiz ortamına bırakacak.
Buna karşılık Hazine seçim popülizmi ve bütçe
dışına atılan işlemlerle karşı karşıya. Bütçe dışında biriken riskler günü
geldiğinde önce nakit sonra borçlanma baskısı yaratacak. Olumsuz etkileri
azaltmak için ivedi vergi ve harcama reformlarının hayata geçirilmesi gerek.
Öneri bizden, uygulama parti içi dertlerle ve
gelecek seçimlerle uğraşan siyasilerden.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder