13 Şubat 2018

Hazine tek hesabı: “Borç yönetimi problemine nakit yönetim aracı ile çözüm bulmak (!)”


Yine bir torba kanun ve içinde 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanuna bir ekleme; “Tek hazine kurumlar hesabı”

Okur okumaz, hatırlarım beni 1996 yılına götürdü. Sonraki yılın bütçesi için hazırlıklar yapılıyor. Ben o zaman Hazine’de KİT (yeni adı Kamu Sermayeli Kuruluş ve İşletmeler) Genel Müdürü’yüm. Ama Halkbank konusunda dönemin bakanı ve başbakan yardımcısıyla ters düştüğüm için yurt dışı tayine gönderilmeme karar verilmiş. Atama kararnamesi bekliyorum. İşe önceki kadar dikkatimi veremiyorum.

Zamanın Refahyol hükümeti de aynı yaklaşımla bütçe hazırlatıyor. Geçmiş yılların bütün açıkları ortada dururken, 1997 yılı bütçesini denk bağlama kararı almış. Kaynaklar havada uçuşuyor. Amaç borçlanmayı azaltmak, faizi düşürmek. “Borç yönetimi problemine, nakit yönetim aracı ile çözüm bulmak” için getirilen önerilerden biride “Tek Hazine Hesabı”. Bazı saymanlıklarda para olmasına rağmen Hazineden nakit istedikleri, gereksiz borçlanma baskısı yarattıkları biliniyor. Alınan kararla kamu kurumlarının paraları TC Merkez Bankası ve onun mali ajanı TC Ziraat Bankası’ndaki hesaba aktarıldı. Bankalar Hazineye her hafta hesap özeti gönderdiler.


Daha sonra 2000’li yıllarda Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü’nde Say-2000 projesi hayata geçirildi. Bütün saymanlıkların hesapları elektronik ortamda izlenmeye başlandı. Ardından sistem daha da modernleştirildi. Bildiğim kadarıyla artık Maliye Bakanlığı genel bütçe kapsamındaki tüm hesapları günlük olarak izleyebiliyor.

Bu arada çıkarılan “Kamu Hazinedarlığı” tebliğleri ile genel bütçeli idarelerin paralarını TCMB ve TCZB’da, diğer kamu kurumlarının paraları da bunların yanı sıra Halk ve Vakıflar bankası ile bunların katılım bankalarında tutmaları sağlandı.

Şimdi yapılmaya çalışılan şey özel bütçeli kuruluşlar, düzenleyici ve denetleyici kuruluşlar ile SGK’nın ve İŞKUR, özelleştirme, tanıtma fonu gibi bütçe dışı fonların nakit fazlalarını tek hesapta toplamak.

Oysa Hazine bu hesaplarda ne kadar para olduğunu biliyor. Kamu hazinedarlığı genel tabiliği kapsamındaki kamu kuruluşlarının, Aralık 2017 itibariyle kamu bankalarında 106,5 milyar TL mevduatı, Hazine tahvili olarak da 130,3 milyar TL menkul kıymetleri var. Tahvillerin hemen hemen tamamı İşsizlik Fonu’na ait. Mevduatların çoğunluğu ise, kapsam dışında kalan İşsizlik Fonu ile mahalli idarelere ve KİT’lere ait.

Özetlemeye çalıştığım gibi, Hazine şu anda kimde para var çok iyi biliyor. Bunları “alacak yazarak” hesabına geçirmesi, nakit idaresinde zamanlama açısından yararlı olabilir. Nakit fazlası olan A kuruluşunun parasını “geçici” nakit sıkıntısı çeken B kuruluşuna aktarabilir. Sorun geçici ise ne ala. Ama kalıcı bir nakit açığı söz konusu ise, alacaklı A kuruluşu parasını geri istediğinde B kuruluşu borcunu ödeyemeyince Hazine, eğer kendi nakit dengesini ayarlayamadıysa, borçlanmak zorunda kalacaktır. Hazine, A kuruluşundan aldığı nakit borcu geri ödemezse, bir zamanlar çok kullanılan ve TCMB’den alınan, Kısa Vadeli Avans (KVA) uygulaması benzeri bir durum ortaya çıkar.

Kısacası böylesi çözümler geçici nakit sıkışıklığı olduğunda yararlı olur. Nakit girişlerindeki sıkıntı kalıcı ise, sorunu biraz ötelenmekten başka bir işe yaramazlar. Dahası bunlar söylendiği gibi, borçlanma faizlerini düşürecek bir önlem de değildirler. Bildiğiniz gibi, faiz; birisi tarafından tasarruf edilen paranın diğeri tarafından kullanımının fiyatıdır. Bir malın fiyatının düşmesi için o malın arzının artması gerekir. Para arzını da bir tek Merkez Bankası artırabilir. Hazine’nin böyle bir yeteneği yok.

TCMB parasal sıkılaştırma politikasından vaz geçer mi?

NOT: TCMB eski Başkan Yardımcısı değerli dostum Şükrü Binay uyardı. Merkez Bankası sterilize etmezse, açık  bir ekonomide, dışarıdan döviz girişleri sayesinde de para arzı artabilir.

3 yorum:

  1. Emek vererek hazırladığınız yazılar sayesinde bilgileniyoruz..teşekkürlerimi sunarım

    YanıtlaSil
  2. İlginize ben teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  3. Bloğunuzu düzenli olarak keyifle takip ediyorum.Emeğiniz için teşekkürler

    YanıtlaSil