Yine
bir torba kanun ve içinde 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin
Düzenlenmesi Hakkında Kanuna bir ekleme; “Tek
hazine kurumlar hesabı”
Okur
okumaz, hatırlarım beni 1996 yılına götürdü. Sonraki yılın bütçesi için
hazırlıklar yapılıyor. Ben o zaman Hazine’de KİT (yeni adı Kamu Sermayeli Kuruluş
ve İşletmeler) Genel Müdürü’yüm. Ama Halkbank konusunda dönemin bakanı ve
başbakan yardımcısıyla ters düştüğüm için yurt dışı tayine gönderilmeme karar
verilmiş. Atama kararnamesi bekliyorum. İşe önceki kadar dikkatimi veremiyorum.
Zamanın
Refahyol hükümeti de aynı yaklaşımla bütçe hazırlatıyor. Geçmiş yılların bütün
açıkları ortada dururken, 1997 yılı bütçesini denk bağlama kararı almış. Kaynaklar
havada uçuşuyor. Amaç borçlanmayı azaltmak, faizi düşürmek. “Borç yönetimi problemine, nakit yönetim
aracı ile çözüm bulmak” için getirilen önerilerden biride “Tek Hazine Hesabı”.
Bazı saymanlıklarda para olmasına rağmen Hazineden nakit istedikleri, gereksiz
borçlanma baskısı yarattıkları biliniyor. Alınan kararla kamu kurumlarının
paraları TC Merkez Bankası ve onun mali ajanı TC Ziraat Bankası’ndaki hesaba aktarıldı.
Bankalar Hazineye her hafta hesap özeti gönderdiler.
Daha sonra 2000’li yıllarda Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü’nde Say-2000 projesi hayata geçirildi. Bütün saymanlıkların hesapları elektronik ortamda izlenmeye başlandı. Ardından sistem daha da modernleştirildi. Bildiğim kadarıyla artık Maliye Bakanlığı genel bütçe kapsamındaki tüm hesapları günlük olarak izleyebiliyor.
Bu
arada çıkarılan “Kamu Hazinedarlığı”
tebliğleri ile genel bütçeli idarelerin paralarını TCMB ve TCZB’da, diğer kamu kurumlarının
paraları da bunların yanı sıra Halk ve Vakıflar bankası ile bunların katılım
bankalarında tutmaları sağlandı.
Şimdi
yapılmaya çalışılan şey özel bütçeli kuruluşlar, düzenleyici ve denetleyici
kuruluşlar ile SGK’nın ve İŞKUR, özelleştirme, tanıtma fonu gibi bütçe dışı
fonların nakit fazlalarını tek hesapta toplamak.
Oysa
Hazine bu hesaplarda ne kadar para olduğunu biliyor. Kamu hazinedarlığı genel tabiliği
kapsamındaki kamu kuruluşlarının, Aralık 2017 itibariyle kamu bankalarında 106,5
milyar TL mevduatı, Hazine tahvili olarak da 130,3 milyar TL menkul kıymetleri var.
Tahvillerin hemen hemen tamamı İşsizlik Fonu’na ait. Mevduatların çoğunluğu
ise, kapsam dışında kalan İşsizlik Fonu ile mahalli idarelere ve KİT’lere ait.
Özetlemeye
çalıştığım gibi, Hazine şu anda kimde para var çok iyi biliyor. Bunları “alacak
yazarak” hesabına geçirmesi, nakit idaresinde zamanlama açısından yararlı
olabilir. Nakit fazlası olan A kuruluşunun parasını “geçici” nakit
sıkıntısı çeken B kuruluşuna aktarabilir. Sorun geçici ise ne ala. Ama kalıcı
bir nakit açığı söz konusu ise, alacaklı A kuruluşu parasını geri istediğinde B
kuruluşu borcunu ödeyemeyince Hazine, eğer kendi nakit dengesini
ayarlayamadıysa, borçlanmak zorunda kalacaktır. Hazine, A kuruluşundan aldığı nakit
borcu geri ödemezse, bir zamanlar çok kullanılan ve TCMB’den alınan, Kısa Vadeli Avans (KVA) uygulaması benzeri bir durum
ortaya çıkar.
Kısacası böylesi çözümler geçici nakit sıkışıklığı olduğunda
yararlı olur. Nakit girişlerindeki sıkıntı kalıcı ise,
sorunu biraz ötelenmekten başka bir işe yaramazlar. Dahası bunlar söylendiği
gibi, borçlanma faizlerini düşürecek bir önlem de değildirler. Bildiğiniz gibi,
faiz; birisi tarafından tasarruf edilen
paranın diğeri tarafından kullanımının fiyatıdır. Bir malın fiyatının
düşmesi için o malın arzının artması gerekir. Para arzını da bir tek Merkez
Bankası artırabilir. Hazine’nin böyle bir yeteneği yok.
TCMB
parasal sıkılaştırma politikasından vaz geçer mi?
NOT: TCMB eski Başkan Yardımcısı değerli dostum Şükrü Binay uyardı. Merkez Bankası sterilize etmezse, açık bir ekonomide, dışarıdan döviz girişleri sayesinde de para arzı artabilir.
NOT: TCMB eski Başkan Yardımcısı değerli dostum Şükrü Binay uyardı. Merkez Bankası sterilize etmezse, açık bir ekonomide, dışarıdan döviz girişleri sayesinde de para arzı artabilir.
Emek vererek hazırladığınız yazılar sayesinde bilgileniyoruz..teşekkürlerimi sunarım
YanıtlaSilİlginize ben teşekkür ederim.
YanıtlaSilBloğunuzu düzenli olarak keyifle takip ediyorum.Emeğiniz için teşekkürler
YanıtlaSil