9
Ocak tarihli yazımda (http://www.hakanozyildiz.com/2018/01/hazine-nakit-acg-ve-borclanmas-zirve.html) geçen yılın Hazine nakit dengesini ele almıştım. Yıllar
itibariyle karşılaştırma yapmış ve 2017 yılında, hem nakit açığında hem de yeni
borçlanmada zirve görüldüğüne dikkatinizi çekmiştim.
Bu bağlamda son yayımlanan
borç stoku verileri, net yıllık borçlanmada ve borç stoku artışında da en üst
noktaya ulaşıldığını gösteriyor.
Hazine'nin iç ve dış borç toplamı 876,5 milyar liraya ulaşmış.
Hazine'nin iç ve dış borç toplamı 876,5 milyar liraya ulaşmış.
Borç stokunda yaşanan gelişmelere, grafikler yardımıyla bakalım. İlk
olarak borç stokundaki yıllık değişimine göz atalım. (Grafik 1). Geçen yıl stok
117 milyar lira artmış. Son 19 yılın
zirvesi. Dikkat buyurun lütfen,
artış 2001 Krizindeki yıllık borç değişiminden daha yüksek. O zamanki artış
114 milyar liradan biraz fazlaydı.
Ardından
yaşanan 2009 Krizi döneminde bile bu kadar büyük yükseliş görülmüyor. Daha
önemlisi, Grafikten de görüldüğü gibi, dünyada yaşanan o devasa çöküntüden sonra,
2012 yılındaki artış bile çok sınırlı. Ancak
2013 yılından sonraki yıllarda stoktaki artış hızlanıyor.
Grafik 1
Bunca
artışın bir nedeninin Hazine’nin nakit açığı olduğunu biliyoruz. Ama verileri
yakından takip edenler bilirler. Borç stokundaki
artışı nakit açığından fazla. Bunun en önde gelen iki nedenini var. İlki,
stok TL olarak açıklandığı için, stokun döviz olan kısmından gelen kur etkisi. Borçlar
kaçınılmaz olarak TL olarak takip edilir. Çünkü
Hazine’nin topladığı vergiler ve diğer gelirleri TL’dir. Diğer bir deyimle
TL stok değeri devletin ne kadar TL gelir bulması gerektiğini anlamamıza
yardımcı oluyor. Stok büyüdükçe, bizden
toplanacak olan vergiler de artıyor.
Diğer
neden ise Hazine garantileri gibi bütçe dışı işlemlerin yarattığı etkiler.
Son
stok artışında hangisinin ne kadar etkin olduğunu detay veriler olmadan
söylemek zor. Ama Hazine Müsteşarlığı’nın açıklamasından TL/Döviz etkisini
ayırmak mümkün. Grafik 2 bu konuda bize yardımcı oluyor. Grafikte lacivert
renkle dövizli borçlardaki değişimin etkisi görülüyor.
Anlaşılacağı
üzere, yine 2013 yılından sonraki
dönemde artışların büyük bölümü dövizli borçların kur etkisinden geliyor. Oysa
2003 sonrası dönemde, Hazine bunun farkındaymış. Borçlanmanın ağırlığını TL
enstrümanlara vermiş.
Grafik 2
Bu
etki stokun enstrüman yapısından geliyor. Grafik 3’e yakından bakarsanız ne
demek istediğimi daha iyi anlayabilirsiniz. Geçen yılsonu itibariyle, merkezi
yönetim borç stokunun yüzde 39’ dövizli, yüzde 21’i değişken faizli TL, yüzde
40’ı sabit faizli TL kâğıtlardan oluşuyor. 2003 yılındaki durumdan çok farlı
bir yapı olduğu kesin. O zaman dövizli borçların ağırlığı daha fazlaymış.
Hazine TL enstrümanlara yönelmek için 2007’den sonra değişken faizli kâğıtları
öne çıkarmış. Ancak ne olduysa 2013 yılında
bir şeyler değişmiş ve tekrar dövize dönülmüş.
Grafik
3
Artış eğilimi bu hızla devam eder
ve eğer bu yıldan başlayarak çok sıkı bir şekilde bütçe açığı ve borçlanma frenine
basılmazsa, birkaç yıl sonra kamu borç stokunu daha çok tartışırız.
Çünkü
uzun vadeli kamu borcu, gelecek
nesillerin gelirlerine bugünden el koymaktır. Diğer bir deyimle bugünkü
rahatımıza çocuklarımızın ve/veya torunlarımızın gelirlerini harcayarak ulaşıyoruz.
Biz rahat ederken onlara umutlu bir gelecek değil, borç bırakıyoruz. Onlar
ödesin diyoruz.
Onlar
ödeyebilecek mi?
Bunu
yaparken hiç tarihe bakıp ders almıyoruz. Hadi biraz kapitülasyonlar, Balta
Limanı Anlaşması, Muharrem Kararnamesi, Duyunu Umumiye, Lozan Anlaşması,
Osmanlı Borçlarının geri ödenmesi gibi konuları okuyup hatırlayalım.
Yoksa
bize hatırlatacaklar.
Reel rakamlar yok mu veya milli gelire oranlar
YanıtlaSilMilli gelir rakamları belli olunca...
SilDolar bazında veya sabit yıla göre karşılaştırma tahatlıkla yapılabilir. Hatta milli gelir hesabı son çeyreğin tahminiyle yapılıp sonradan revize edilebilirdi. Böyle çok havada kalmış bence hakan bey.
Sil2011 yılında dış basında okuduğum ispanyol kökenli Almanya'da iş bulabilmiş bir genç mühendisin söylediklerini hatırlattı yazınız;''Ebeveynlerimizi bizim geleceğimizi çaldıkları,politikacılar tarafındanda çalınmasınada engel olmadıkları için asla affetmeyeceğiz.''Örnek ve neticesi ortada.Saygılar..ME
YanıtlaSilİspanyol genci kutlarım. Darısı bizim gençlerimizin başına.
SilYazınız için teşekkürler
YanıtlaSilBen teşekkür ederim.
YanıtlaSil2001 yılının rakamlarıyla 2018 yılının rakamlarını kıyasladınızya. büyüksünüz vesselam. hem de hazinede üst düzey yöneticilik yaptınız. çok komik kaçtı hakan bey.!
YanıtlaSilKOMİK OLAN NEDİR?
SilYAZI HER YIL ARTAN KAMU BORÇ MİKTARI ÜZERİNE. KAMU KRİZ ORTAMI OLMAMASINA RAĞMEN VE BÜTÇE AÇIĞI FAZLA DEĞİLKEN GEÇEN YIL REKOR DÜZEYDE BORÇLANDI. BUNUN BİR NEDENİ OLMALI. AMAÇ BURAYA DİKKAT ÇEKMEK.