Son günlerde yaşadığımız olaylar bu kadar
sıcakken, bütçe performansını yazmanın/okumanın zor olduğunu biliyorum. 12 Eylül 1980’i yaşamış bir insan olarak, ister
asker olsun ister sivil, demokrasi dışı her hareketin, ülkenin geleceğine,
demokrasisine vurulmuş bir darbe olduğunu çok iyi biliyorum.
Ama hayat devam ediyor. Biz de günlük konularımıza
geri dönmek zorundayız. Bugün, rakamlar yeni olduğu için yılın ilk yarısının
bütçesindeki gelişmelere bakmaya çalışacağım.
Aşağıdaki
tablo, son küresel krizden sonraki yılların, Ocak-Haziran
ayları toplam verilerini içeriyor.
Çok uzatmadan kısaca içine bulunduğumuz yılı
değerlendireyim:
·
Harcamalarda,
özetle faiz dışı harcamalardaki artışa dikkatinizi çekmek istiyorum. Yüzde 19,6
ile son yedi yılın en büyük dönemsel artışı görülüyor.
o En
çok artan kalemlerden birisi Sosyal
Güvenlik Kurumuna yapılan yardımlarda görülüyor. Artış oranı Yüzde 44
civarında.
o Savunma ve güvenlik harcamalarındaki
değişimin nedenini hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla terör operasyonları ve Suriye
sınırında yaşananlar bitmeden bu harcamaların azalmasını beklemek yanlış olur.
o Cari
transfer kalemlerinde dikkat çeken başka bir artış ta Hazine yardımlarında görülüyor. Özellikle Destekleme ve Fiyat İstikrar
Fonu (DFİF) ile İşsizlik Fonuna yapılan ödemlerde bir artış var. DEFİF genellikle
ihracatı teşvik için kullanılan bir kalem. Artışın nedeni turizm ve ihracatta
yaşananlardan sonra alınan önlemlerin etkisi olabilir.
o Yatırım harcamalarında
frene basılmış. Bu yatırım yapılmadığı anlamına gelmiyor. Ödeme yapılmamış.
Yılın kalan döneminde bu ödeneklerde kullanılacak.
o Yanı
sıra KİT’lere ve diğer kamu kurumlarına
yapılan ödemeler biraz ötelenmiş.
o Ama
bütçe açığının çok artmamasına en büyük etki yapan kalem faiz ödemelerindeki yüzde 11,2’lik azalış.
·
Gelirlerdeki
gelişmeler bütçe performansını olumsuz etkilemiş.
o Özellikle
KDV performansındaki düşüş dikkat
çekici. Dahilde alına KDV’deki artış sadece yüzde 8,7.
o Bu
arada KDV tahsilatı hala daha düşük.
Tahakkuk eden 61,4 milyar liralık KDV’nin sadece 24,2 liralık bölümü, yani
yüzde 39’u tahsil edilebilmiş. Birileri 37 milyar lirayı cebe atmış.
o TC Merkez Bankası ve Kamu bankalarının
temettü ödemeleri geçen yıla göre yüzde 48 artmış. Bunlar sayesinde
bütçe gelirleri iyi bir performans göstermişler. Diğer bir deyimle TCMB para
basmış, Hazine’ye aktarmış, bütçe rahatlamış.
o Yanı
sıra GSM şirketlerinden frekans tahsisi
ve diğer kalemler için yapılan tahsilatın bütçe gelirlerine önemli katkısı olmuş.
Verilere biraz daha geniş bakacak olursak, bütçe bu yıl büyümeye oldukça pozitif katkı
sağlayacak. Bir yandan faiz dışı harcamalardaki artışlar, diğer yandan
tahsil edilmeyerek piyasada bırakılan milyarlarca lira tutarındaki parayı
beraber ele aldığımızda, kamunun büyümeye katkısı hesaplara yansıyandan fazla olacak.
Diğer bir deyimle, 2016 yılının ilk yarı
milli gelir rakamlarına kamunun etkisi değerlendirilirken, sadece harcamalara
değil tahsil edilmeyen vergiye de bakmak gerekir. Yani 255 milyar lira
kadar tahsilatı yapılamayan gelirin ne kadarının harcandığına bağlı olarak
ekonomi olumlu etkilenecektir.
Bununla beraber, dönemsel bütçe performansında
görülen bozulma bu yıla ait bir gelişme değilmiş gibi görünüyor. Bütçenin geleceği konusunda kalıcı
tahliller yapabilmek için, faiz dışı dengedeki bozulmayı biraz daha yakından
takip etmekte büyük yarar var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder