Bana en çok sorulan sorulardandır: “Faiz dışı dengenin önemi
nedir?” Soruya en kısa cevap, “Borç stokunun artmamasıdır.” olur.
Tanım olarak “borç
stoku = anapara” demektir. Yani faizler stoka dâhil edilmez. Eğer kamu, her
hangi bir yılda borç stokunu büyütmek istemiyorsa, yeni borç almamalıdır.
Faizler için her yıl bütçeye ödenek/harcama konulduğunu hatırlatayım.
Diğer bir deyimle, faizler için ek borçlanma yapılmazsa, yani faizler yeniden borç alınarak ödenmezse, borç stoku büyümez.
Bu durumun formülü, “faiz
ödemeleri = faiz dışı fazla” şeklindedir.
Eğer faiz ödemleri kadar faiz dışı fazla yaratılamazsa
yeniden ek borçlanma yapmak gerekiyor. Bu durumda borç stoku büyüyor.
Faiz dışı denge
(açık/fazla), bütçedeki faiz hariç harcamalar ile toplam gelirler
arasındaki farktır.
Artık bu yılın Ocak-Mayıs dönemi verilerine yakından
bakabiliriz.
Aşağıdaki şekil durumu özetlemek için hazırlandı.
Bu yılın ilk beş ayında bütçe 67 milyar lira nakit açığı vermiş. (Yazıdaki tüm rakamlar yaklaşık değerlerdir). Şekilden de görüleceği gibi, bu rakam faiz dışı açık ve faiz harcamalarının toplamına eşit.
Bu yılın ilk beş ayında bütçe 67 milyar lira nakit açığı vermiş. (Yazıdaki tüm rakamlar yaklaşık değerlerdir). Şekilden de görüleceği gibi, bu rakam faiz dışı açık ve faiz harcamalarının toplamına eşit.
Anlaşılacağı gibi, yukarıdaki eşitlik çalışmamış, tam tersi
bir durum söz konusu. Faiz dışı fazla vermek yerine 21 milyar lira açık
verilmiş. Buna 46 milyar liralık faiz ödemeleri de eklenince bütçe açığı, yılın
ilk beş ayında tarihi rekor kıracak bir büyüklüğe erişmiş. Hem de TC Merkez Bankasından aktarılan 38 milyar liralık temettüye
rağmen. Eğer o da gelmeseymiş, “yandı gülüm keten helva” vaziyeti olacakmış.
Peki, açık nasıl kapanmış derseniz o da dikkat çekici. Hazine
beş ayda, içeride ödediğinden 51 milyar lira, dışarıda da ödediğinden 17 milyar
lira daha fazla (net) borçlanmış. Açığı kapatmış, kalan bir milyar liraya yakın
parayı da kasasına koymuş.
Özetlemek gerekirse, faiz harcamaları büyüdükçe, gelirleri
çoğaltmak ve/veya faiz dışı harcamaları azaltmak ya da her ikisini de yaparak kamu
borç stokunu arttırmamanın yollarını aramak gerek. Görünen o ki, belediye seçimleri
ve yaşanan ekonomik küçülme nedeniyle tam tersi bir durum yaşanıyor.
Bunu sürdürmek mümkün mü? Neden olmasın? Ama bu verilecek
tavizlere ve yüksek faiz düzeyine bağlı. Her ikisi de artırılırsa sorun
şimdilik çözülmüş gibi görünür.
Ta ki bir dahaki krize kadar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder