27 Eylül 2019

Dünya dengelerini daha iyi anlayabilmek için- 2

Önceki yazımda 1990’larda başlayan ve hızla finansallaşan dünya ekonomisi ve günlük döviz işlemleri hakkında bilgi vermiştim. Her gün yapılan toplam döviz işlemlerin 6,6 trilyon $’a ulaştığını belirtmiştim.
Bugün finansallaşmanın diğer yanıyla, daha önemli bir yapısından bahsedeceğim. Türev ürünleri ele alacağım.
Pek çoğunuz için yabancı bir terim olduğuna eminim. Merak etmeyin, birkaç genç bankacı dışında çok bilen de yok zaten.
Son yılların önemli iktisatçılarından Costas Lapavitsas “Üretmeden Kar Etmek” adlı kitabında türev aracı şöyle tarif ediyor: “…türev araç, bir dayanak varlık – ya da söz konusu varlığın nakit değeri – üzerinde, gelecekte belirli bir noktada karşılanması gereken bir hak talebi tesis eden bir sözleşmedir… Sözleşmede belirtilen dayanak varlık miktarının spot fiyatla çarpımı, türev aracın itibari değerini verir.
Yani burada asıl olan bir dayanak varlık olmasıdır. Geleneksel olarak tarımsal ürünlerin türev ürünleri çok bilinir. Buğdayı, bugün belirlenen fiyat üzerinden ilerideki bir vadede satmak/satın almak sözleşmesi klasik “forward işlemine” örnek verilebilir.
Ancak son yıllarda türev ürünler öyle bir hale geldi ki, artık işlemlerin büyük çoğunluğu bir mal üzerinden yapılmıyor. Borsa endeksi üzerinden yapılan işlemler örneğinde olduğu gibi, finans piyasalarında bazı işlemler, “müşterek bahis” haline gelmiştir. Borsa endeksinin inişine veya çıkışına göre işlemler yapılarak, sonunda herhangi bir malin teslim edilmesine gerek kalmadan yapılan işlemler ortaya çıkmıştır.
Dahası bu işlemlerin büyük çoğunluğu dünya finansa piyasalarına hâkim olan on kadar dev uluslararası yatırım bankası tarafından yapılmaktadır
İşlemlerin büyüklüğünü anlayabilmek için aşağıda iki tablo hazırladım. Bu veriler de aynen döviz işlemlerinde olduğu gibi, türev ürünler için en sağlıklı veri Uluslararası Ödemeler Bankası- BIS (Bank for International Settlements) tarafından toplanmaktadır.
İlk tablo türev ürünlerin toplam büyüklükleri hakkında. Tabloyu daha iyi anlayabilmeniz için, 2018 yılında dünya gayri safi hasılasının yaklaşık 70 trilyon $ olduğunu hatırlatayım.
Tablo 1’den görüldüğü gibi, türev ürünlerin toplam kontrat değeri 544 trilyon $’ın üstünde.1998 yılında 80 trilyon $ kadar olan bu işlemler, özellikle 2004 ve 2007 yıllarında %100’ün üstünde artışlar göstermiş. 
İşlemlerin büyük çoğunluğu neredeyse %80’i faiz türevleri. Değişken ve sabit faizli tahviller üzerinden yapılan işlemler. Dövize bağlı işlemler %17 kadar. 
Tablo 1: Türev ürünler (Milyar $)

Bu verilerin bir de günlük işlem hacimlerine bakalım. Burada da dövizli işlemlere benzer bir rakam var.
Tablo 2’den görüleceği gibi. Sadece faiz esaslı işlemlerin günlük hacmi 6,5 trilyon dolara ulaşmış. İşlemlerin yarısında dolar mutlaka işlem görüyor. Yüzde 24’ünde de Euro. Yıllar içinde değişen oranlara rağmen dolar ve Euro toplanınca %75-80’lik oranlara ulaşılıyor. Buna İngiliz Sterlinini de eklerseniz, işlemlerin neredeyse %90’nında, üç rezerv para mutlaka bir taraf oluyor. (Türev ürünler iki taraflı işlemlerdir. Bir tarafta dolar öteki tarafta Euro olan swaplar buna bir örnektir. Hesaplarda ikisi de yer almaktadır).
Tablo 2: Tezgâh üstü piyasalarda günlük faiz bazlı türev işlemler.

Aynen dövizli işlemlerde olduğu gibi burada da işlemlerin yarısı İngiltere’de yapılıyor. Yüzde 32’si de Amerika’da.
Veriler de gösteriyor ki; dünya finans piyasalarında günlük işlemlerden milyarlarca dolar kar ediliyor. 
Ancak gelinen aşamada bu dengelerin nereye kadar süründürülebileceği tartışmalı. Örneğin faizli işlemelerin büyük çoğunluğu LİBOR (Londra bankalararası faiz oranı) üzerinden yapılıyor. Ancak, 2009 Krizinde yaşananlardan sonra, LİBOR’dan vaz geçiliyor. 2021’de yeni bir faiz oranı esas alınacak.
Bu işlemler nedeniyle, FED ve AMB (Avrupa Merkez Bankası) özgürce faiz kararı alamıyorlar. Trump FED’e saldırıyor. Sağlıklı yapısal kararlar alınamadığı, sorunlar devamlı ötelendiği için dertler her gün büyüyor. Çözümler gittikçe zorlaşıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder