28 Ekim 2016

İstense bu kadar bütçe açığı ve borçlanma olmazmış

Bütçe, ekonominin ve siyasetin gidişatını değerlendirmek isteyenler için önemli bir politika belgesidir.

2017 Bütçe Kanunu Tasarısında önemli detaylar var. Bunlardan birisi Vergi Harcama kapsamı ve verilerinin değişimi.
Önce vergi harcaması kavramını paylaşayım. “Vergi harcaması kavramı; en genel anlamda "devletlerin gelir toplamını azaltan, standart vergi sisteminden ayrılan ayrıcalıklar veya istisna ve muafiyetler" olarak tanımlanabilir. Bu bağlamda; bazı indirim, istisna ve muafiyetler, standart vergi sisteminin unsurları olmaları nedeniyle vergi harcaması kapsamı dışında tutulabilmektedir.
Kısacası, devlet bilerek ve isteyerek bazı ekonomik faaliyetlerden vergi almıyor. Alabileceği gelirden vaz geçiyor. Böylelikle gelirlerini bilinçli olarak azaltıyor. Örneğin, eğlenceden yüzde 18 olarak aldığı KDV’yi, kitaptan yüzde 8 olarak tahsil ediyor. Böylelikle kitap okumayı teşvik etmeye çalışıyor.
Önce bir soru sorayım. Gelirlerini bilinçli olarak azaltan devlet aynı oranda harcamalarını da azaltmazsa ne olur? Cevabı hepimiz biliyoruz. Bütçe açığı oluşur. Açık borçla kapatılır.

Şimdi gelelim konumuza.

Aşağıda size 2016 ve 2017 yıllarının bütçelerinde yer alan toplam Vergi Harcamaları tahminlerinin tablolarını Maliye Bakanlığı kaynağından kopyalayarak sundum.

Tabloların bu kadar detaylı olmalarının nedeni 2017 yılı vergi harcama tahminlerinin, önceki yılların rakamlarından çok farklı olması. Aynı yıla ilişkin vergi harcamaları toplamı, 2016 bütçesinde 33,8 milyar lira olarak tahmin edilmiş. Ancak gelecek yılın Bütçe Kanunu Tasarısının ekindeki vergi harcama tahminlerinde 2017 yılı ve sonrasının rakamları tam tanımıyla patlıyor. Rakam birden 102,2 milyar liraya çıkıyor.

Tablolardaki açıklama bölümünde bir değişiklik yok. Yani tanım değişmemiş. Acaba yeni ve kapsamlı bir vergi reformu mu yapıldı, indirim, istisna ve muafiyetler genişledi mi diye düşündüm? O da değil.

Sonra oturdum, bütçe tasarısında yayımlanan, vergi istisna ve muafiyetlerinin uygulandığı kanunların listesini inceledim. Yeni Bütçe Kanunu Tasarısında, öncekilerden farklı daha geniş bir liste var. Ben vergi uzmanı değilim. Bu bağlamda, çoğu harçlar ve belediye gelirleriyle ilgili yeni eklenen maddeden ne kadar gelir elde edilebilir bilemem.

Ancak bu değişim çok önemli önemli.

Dikkat buyurun, 2017 yılı rakamı, bir yıl önce yayımlanandan neredeyse 70 milyar lira büyük. Geçen yılki kanunda, bütçe gelirlerinin yüzde 6’sı kadar olan indirim, istisna ve muafiyetler, bu yıl 3 katı kadar artarak, vergi gelirlerinin yüzde 18’ini geçiyor.

Düşünsenize, gelecek yıl bütçe açığı 47 milyar lira olarak tahmin ediliyor. Eğer indirim, istisna ve muafiyetler eski seviyelerinde, 35 milyar lira civarında kalsaydı bütçe bu kadar açık vermeyecek. Dolayısıyla Hazine borçlanmak, devlet 55 milyar liradan fazla faiz ödemek zorunda kalmayacaktı.

İşin özü de burada. 102 milyarlık gelirden vazgeçen devlet, harcamalarını azaltmıyor, bütçe açık veriyor. Sonra açığı kapatmak için borç para alıyor. Kimden? Dar ve sabit gelirlinin borç verecek parası olmadığına kendisi borçlu olduğuna göre. Parası, aslında vergi ödeme kabiliyeti olandan. Dahası devlet vergi almadığına bir de faiz ödüyor. Zaten sıkıntılı olan gelir dağılımını daha da bozuyor.

Hadi “Yapılan sadece liste yenilemesidir, eklenen madde yok” diyelim. Bu şeffaflık adına olumlu bir gelişme. Ama listeye yeni eklenen kanun maddelerinin geçmiş yıllarda vaz geçilen vergilere ilişkin tutarı da güncellenerek kamuoyunun bilgisine sunulmalı.

Kısacası bu kadar çok indirim, istisna ve muafiyet uygulamasının gereğini ve sonuçlarını, şeffaflık, hesap verebilirlik ve en önemlisi “Bütçe hakkı kuralı” kapsamında TBMM detayıyla gözden geçirmeli.

Tablo 1: 2016 Bütçesi Vergi Harcamaları


Tablo 2: 2017 Bütçesi Vergi Harcamaları



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder