Önceki gün televizyon seyrederken
İş-Kur’un geçici istihdam (kısa çalışma) için yapılan kura çekilişleri
dikkatimi çekti. Plastik turşu kavanozlarına konulan ve yüksük makarnaya
sarılmış isimler ilginç görüntüler oluşturmuştu. Kazananlar, sekiz aylığına da
olsa, gelirleri olacağı için sevinçten uçarken kaybedenler üzgündü.
Kuraları kazanların maaşları
nereden ödenecek diye bakınca, aldığım bilgiye göre, karşıma İşsizlik Fonu çıktı. Ne yaman çelişki! Çalışanların prim ödeyerek, gelecekte işsiz
kaldıklarında kullanmak üzere biriktirilen para, hiç prim ödemeyen işsizlere
maaş olarak dağıtılıyor.
Konuyu biraz araştırayım
diyerek eski günlere gittim.
Ekonomide zor günlerin
yaşandığı 1999 yılında bir kanun çıkarılır
ve Türkiye İşsizlik Sigortasıyla tanışır. Amaç krizler veya başka
nedenlerle işsiz kalanlara, yeni iş bulana kadar yardımcı olmaktır.
Gelirlerini
işçi, işveren ve devletten alınan primler ile birikimlerin Hazine borçlanma
senetlerine yatırılmasıyla elde edilen nemalar oluşturur.
İlk yıllarda giderler,
sigortalı işsizlere verilen ödenek ve yönetim kurulu kararı ile kurum için
yapılan giderlerden oluşuyormuş. Yani biriken para, tamamen kayıtlı çalışanlar,
diğer bir deyimle prim ödeyip Fonu büyütenler için harcanabiliyormuş.
HAKAN ÖZYILDIZ