Sayfalar

31 Temmuz 2014

Geliyor hazır mıyız?

Bayram bitti piyasaların rengi kırmızıya döndü. Dolar yukarı, borsa aşağı gidiyor. İsterim ki sadece birkaç günlük bir hareket olsun.
Ama pek öyle görünmüyor. Şimdi piyasa uzmanları gelmekte olanın bir düzeltme olup olmadığını tartışıyorlar. Eğer düzeltme ise, önce dövizin yukarı hareketi sonrasında da TCMB’nin faiz yükseltmesiyle bu salvoyu geçiştirebiliriz. Birileri biraz zarar yazar, olur biter. Çok can yanmaz.
Ama gelen, son IMF, OECD ve BIS raporlarının söylediği gibi, kısa dönemli faiz hareketiyle geçiştirilemeyecek kadar büyük bir dalga ise o zaman ne yapacağız? Gelin önce anlamaya çalışalım.
“Şu gelen atlı mıdır?”

29 Temmuz 2014

Artan gelir eşitsizliğine çözüm para politikası olamaz

Krizler dünyada hem ülkeler arasındaki hem de ülkelerin içindeki eşitsizlikleri artırdı. Fakirler daha da fakirleşirken zenginlik hızla küçük bir azınlığın elinde toplandı.

Bu alanda sağlıklı veri yayınlama konusunda en şeffaf ülke olan ABD örneği çok tartışılır oldu. Eşitsizliğin geldiği düzeyin bir göstergesi olarak verilebilecek en iyi örnek şudur: Amerika’da nüfusun yüzde 20’lik bölümü servetin toplamının yüzde 85’ine sahip.

Türkiye’de servet istatistiği tutulmaz. Kimin ne kadar serveti olduğunu devlet bilir ama bilmezlikten gelir. Şunu demek istiyorum, vergi kanunlarımızda yapılan değişiklikle servet vergilendirilmediği için devletin kayıtları yoktur. Çünkü servet ve değişimi vergiye tabi değildir.

Nedeni basit. Bu topraklarda serveti en çabuk değişenler kimler? Bildiniz. Ankara’dakiler.

26 Temmuz 2014

Katılımcı demokrasi popülizme çözüm olabilir mi?

Bir önceki yazımda YENDER’deki küçük gıda yardımı deneyimimi, 1980 öncesi ve bugünkü farklı gözlemlerimi sizlerle paylaşmıştım. İnsanların kamudan olsun olmasın, bedava olan her şeyi hak olarak görmeye başladıklarını söylemiştim Bunun sosyolojik olarak dikkatle değerlendirilmesi gereken bir konu olduğunu vurgulamıştım.

Ama daha önemlisi olayın siyasi ve iktisadi sonuçları var. İktisadi yanı bütçe harcamalarının ve açıklarının artması. Olayın bu tarafına önceki yazımda özetle değinmiştim.

Popülizm gittikçe yaygınlaşıyor

23 Temmuz 2014

Bütçe bu siyaset anlayışını fazla taşımaz

Bugün yazım biraz uzun. İlk bölümde bir gözlemimi, ikinci bölümde buna bağlı bütçede yaşanan gelişmeleri ele alacağım.

Yardım hak olarak görülüyor

Benim gençliğimin çoğu Ankara/Yenimahalle’de geçti. 1970’li yıllarda kurduğumuz sonra kapanan YENDER’i (YENimahalle Dostları DERneği) yeniden kurduk. Çeşitli sosyal faaliyetler yapıyoruz. Bunlardan birisi de muhtaç ailelere kendi gücümüzce küçük yardımlar yapmak. Geçen hafta sonunda, ramazan için cüzi miktarda gıda yardımını dağıtmak üzere birkaç muhtarlığı ziyaret ettik.

21 Temmuz 2014

İnternete erişim bir gelişmişlik göstergesi oldu

Dünya son 60 yılda öyle çok teknolojik yenilik gördü ki, önceki nesillerin görme fırsatı olsaydı bu hıza inanamazdı.

Dedemlerin nesli için transistörlü radyo çok önemliydi. Bataryaya bağlı radyolardan ajans haberlerini dinlemek için verilen emeği hatırlarım. Hatta köylerde radyo misafirlerinin olduğunu duyardım. Bizim için televizyon benzer rolü oynadı. 1970’li yıllarda evlere telesafirler gelirdi.  

Ama biz aynı zamanda bilgisayarın gelişini de gördük. Meslek hayatımızın ilk dönemlerinde ofislerimizde bilgisayarla tanıştık. 1986 yılında ABD’den lisans üstü eğitimden döndüğüm zaman, Hazine Müsteşarlığı’nda her genel müdürlükte birer tane, masa üstü bilgisayar vardı.

20 Temmuz 2014

Dünya üretim liginden düşmüşüz ağlayanımız yok

İnanın şu dünyada kaçıncı büyük ekonomi olduğumuz tartışmasından iyice sıkıldım. Kimi 15. Diye iddia ederken, öteki hayır 16. saptırmayın diye cevap veriyor.

Bana göre bunun çok önemi yok. Çünkü üretemeyen, dışarıdan borçlanarak ithalat yapan ve buna bağlı olarak büyüyen bir ekonomi kaçıncı olursa olsun bana ne. Ben üretimdeki sıralamasına bakarım.

Uluslararası bir danışmanlık firması tarafından hazırlanan aşağıdaki tabloda, yıllar itibariyle imalatçı en büyük 15 ülke gösteriliyor.

1980’de listede olmayan Türkiye. 1990’da 13. sıradan listeye giriyor. Bu önceki yıllarda sanayi üretimine verilen önemin bir sonucu.

16 Temmuz 2014

Önümüzdeki dönemde olası siyasi senaryolar

Aşağıdaki tabloda, Ağustos 2014 – Temmuz 2015 arası dönemde iç siyasette yaşanabilecek olasılıkları değerlendiriliyor. Tablodaki olasılıklara ve parantez içinde gösterilen yüzdelerine mutlaka itirazınız olacaktır. Yorumlarınızı beklerim.

Yalnız hatırlatmama izin verin, benim amacım ne siyasetçilere ne de seçmenlere seslenmek. Özelikle yabancıların hazırladığı piyasa raporlarında sıkça yer alan görüşlere dikkat çekmek. Özetlersek onlara göre “her şey güllük gülistanlık, bu karar iyi karar…” havası var. Ama şartları da var: Merkez Bankası aşırı faiz düşürmezse. Haklılar çünkü FED ve ECB’den sıfır faizle para alıp, burada yüzde 8-10 arasında getiri elde ediyorlar.

13 Temmuz 2014

Memur mu olsam girişimci mi?

On beş gün kadar önce ofise bir yardımcı eleman arıyordum. Sağ olsunlar arkadaşlarım tanıdıklarını gönderdiler. Kiminin şartları uymadı kimi ücreti az buldu gelmedi. Ama biri vardı ki onun tepkisi bana çok ilginç geldi. Bir bakanlıkta taşeron işçi olarak çalışıyordu. Önce işi istediği haberini aldım. Sonra eşinin uyarısıyla başvuruda bulunmaktan vazgeçtiğini öğrendim. Hanımefendi, “devlet kapısından ayrılma” demiş.
Bu yaklaşım benim hayatımı belirlemiştir diyebilirim. Mülkiye’yi (AÜ SBF) bitirdikten sonra, 22 yaşında Hazine’de işe başlayan birisiyim. 48 yaşıma kadar devlette çalıştım. Bugün ne biliyorsam çoğunu orada öğrendim. Lisans üstü eğitimimi yurtdışında devlet parasıyla yaptım. Halimden memnunum ve bir anlamda bugünkü durumumu devlete borçluyum.

11 Temmuz 2014

Seçim döneminde yapısal reform hazırlıkları

Son günlerde, Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimleri ile meşgulken,   uluslararası kuruluşlardan yoğun yapısal reform duyumları gelmeye başladı.

Önce Dünya Bankası dokümanlarında bir eylem listesi olduğunu duyduk. Gelir vergisi reformundan, Ticaret Kanunundaki şeffaflık uygulamalarına kadar uzun bir liste var. Rekabeti arttırma, tüketiciyi koruma gibi önemli konular olduğu söyleniyor. Enerji sektöründe, özellikle doğal gaz dağıtımı alanında bazı yenilikler ve demiryollarında yeni yapılanmalar için hazırlıklar yapılıyormuş. Aslında yapılacaklar listesindekilerin büyük bir bölümünün yasal alt yapısı hazırmış. Sadece uygulaması hayata geçirilecek şeylermiş.

8 Temmuz 2014

Altı aylık Hazine nakit dengesi uyarı veriyor

Bütçeyi Hazine’nin nakit gelişmelerinden izlemenizi öneririm. Hem rakamlar daha basittir. Hem de verilerde muhasebe kurallarından kaynaklanan standart sorunları yoktur. Dahası kamu borçlanması hakkında daha sağlıklı bilgi verir. Aynen aile bütçesinde olduğu gibi. Aile reisi evin nakit geliri ile harcamaları iyi takip edemezse sonuç kredi kartı vb. borçlanma araçlarına yöneliş değil midir? Eğer borçlanma iyi yönetilemezse aile içi krizler gündeme gelmez mi? Hazine nakit dengesi de aynı rolü oynar.

2014 yılının ilk 6 aylık bütçe nakit gelişmelerine bakalım.

4 Temmuz 2014

İki konu: bir tür hırsızlık affı (KDV affı) ve KİT görev zararları

Meclis’teki Mali Af Kanun Teklifine ilişkin olarak bir kaç yazı yazdım. Genel olarak mali afların sakıncalarına ve bazı maddelerdeki sorunlara değindim. Sayın Maliye Bakanı Şimşek, Plan ve bütçe Komisyonunda vergi aflarına kendisinin ve Bakanlığın karşı olduğunu söylemiş.

İçim biraz rahatladı. Ama bakanlık dışında hangi güçlerin böylesine kapsamlı bir yasa teklifini düzenledikleri insanın aklına takılıyor. Yoksa özlediğimiz, kuvvetler/ erkler ayrılığı hayata mı geçmeye başladı? Yasama yürütmenin üstünde olduğunu, egemenliği temsil ettiğinin farkına mı vardı? Böyle bir şey yoksa o zaman hükümet ile AKP grubu arasında bir anlaşmazlık olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Ama ben işin bu tarafıyla değil KDV affıyla ilgiliyim. Duyumlarıma göre yasayla, tahsil ettiği KDV’leri devlete ödemediği için vergi incelemesi sonucunda ceza alanların cezaları kaldırılıyor. TÜFE’ye endeksli bir yeniden yapılandırma ile borcun ödenmesi sağlanıyor.

Son sözü şimdi söyleyeyim: TBMM devletten para çalanları af ediyor.

1 Temmuz 2014

Vergi ödemede “ulvi amaçlar” ve kul hakkı

30 Haziran tarihli Taraf Gazetesinde bir haber var. Bazı şirketlerin 608 milyon liralık vergi borcu silinmiş. Habere göre işin perde arkasını anlatan bir maliye bürokratı, borcun “ulvi amaçlar” için sıfırlandığını kaydetmiş.

Önce konuyu biraz açayım.

Maliye Bakanlığı vergi denetim elemanları, adı son aylarda sıkça geçen bazı şirketlere gitmişler. Defterleri incelemişler, 616 milyon lira vergi borcu çıkarmışlar. Yani haberde adı geçen şirketlerin ödemeleri gerekenden az vergi ödediği anlaşılmış.